Türkiye’nin doğal güzellikleri ve zengin kültürel mirası ile ünlü birçok şehri bulunmaktadır. Bu şehirlerin arasında yer alan Sivas, tarihi ve doğal güzellikleriyle turistlerin ilgisini çekmektedir. Şehir aynı zamanda kayak merkezleriyle de ünlüdür. Bu merkezlerden biri olan Sivas Yıldız Dağı Kayak Merkezi yılın her dönemi ziyaret edilebilecek bir turizm cennetidir.

Sivas Yıldız Dağı Kayak Merkezi,  yüksekliği 2.535 metre olan dağın zirvesinde bulunan kayak merkezidir. 12 kilometrelik pistleri ile kayak severlerin gözdesi konumundadır. Sivas Yıldız Dağı Kayak Merkezi, Türkiye’deki en yüksek kayak merkezleri arasında yer alır ve aynı zamanda Orta Anadolu’nun en büyük kayak merkezidir.

Sivas Yıldız Dağı Kayak Merkezi, modern bir görünüme sahiptir. Kayak pistleri ve modern tesisleriyle turistlerin konforu düşünülmüştür. Kayak yapmak için gelen turistlerin güvenliği için pistlerdeki güvenlik önlemleri de arttırılmıştır. Ayrıca kayak ekipmanları kiralama ve kayak dersi alma gibi hizmetler de sunulmaktadır.

Sivas Yıldız Dağı Kayak Merkezi’nin en önemli özelliklerinden biri, kar kalitesidir. Kayak sezonu Aralık ayında başlar ve Nisan ayına kadar devam eder. Bu dönemde kar kalitesi oldukça yüksektir ve kayak yapmak için ideal koşullar oluşur.

Sivas Yıldız Dağı Kayak Merkezi sadece kayak yapmak için değil, aynı zamanda doğa yürüyüşü yapmak isteyenler için de ideal bir yerdir. Kayak merkezinin çevresinde yürüyüş parkurları bulunmaktadır. Bu parkurlar muhteşem doğal güzellikleriyle turistleri kendine çekmektedir.

Sivas Yıldız Dağı Kayak Merkezi’nde konaklama imkanları da mevcuttur. Kayak merkezine yakın konaklama tesisleri, turistlerin konforlu bir tatil geçirmelerine olanak sağlamaktadır. Ayrıca Sivas şehir merkezinde de birçok konaklama imkanı mevcuttur. Şehir merkezinden de kayak merkezine ulaşım kolaydır.

Sivas Yıldız Dağı Kayak Merkezi, aynı zamanda çevresindeki tarihi ve kültürel miraslarıyla da turistlerin ilgisini çekmektedir. Kayak yaparken aynı zamanda tarihi ve kültürel bir gezinti yapmak isteyenler için, şehir merkezinde bulunan Kale Camii, Gökmedrese, Buruciye Medresesi, Şifaiye Medresesi gibi yapılar görülmeye değerdir. Sivas’ın meşhur yemekleri olan Sivas köftesi, Sivas katmeri gibi lezzetleri de tatmanızı öneririz.

İster kayak yapmak, ister doğa yürüyüşü yapmak ya da tarihi ve kültürel mirasları görmek için olsun Sivas Yıldız Dağı Kayak Merkezi herkesin ilgisini çekecek bir yerdir.

Sivas Yıldız Dağı Kayak Merkezi Giriş Ücreti

Sivas yıldız dağı kayak merkezinde giriş ücretinden ziyade kullanacağınız ekipmanlara ödemeniz gereken ücretler vardır. Şu şekilde sıralayabiliriz;

• Kızak + Yürüyen Bant Saatlik Ücret: 40₺
• Kayak Takımı Öğrenci: 125₺
• Kayak Takımı Tam: 150₺
• Kask + Gözlük: 30₺
• Yürüyen Bant 5 Çıkış: 40₺
• Yürüyen Bant 10 Çıkış: 80₺
• Yürüyen Bant 15 Çıkış: 105₺
• Snowboard Tam: 180₺
• Snowboard Öğrenci: 150₺
• Kayak Elbesi Takımı Öğrenci: 80₺
• Kayak Elbesi Takımı Tam: 100₺

  Fiyatlar internet’te yaptığımız araştırmalar sonucu çıkardığımız fiyatlardır.
  Güncelliğine garanti veremiyoruz. doğru bilgi için ziyaret edebilirsiniz
  http://www.yildizdagikayakmerkezi.com/
  

Sivas Yıldız Dağı Kayak Merkezi Ziyaret Saatleri

Sivas Yıldız Dağı Kayak Merkezi haftanın her günü ziyaretçilerine açıktır. Saatleri ise şu şekildedir;

• Açılış saati: 09.00
• Kapanış saatş: 17.00

Sivas Yıldız Dağı Nerededir ve Nasıl Ulaşılır?

Sivas yıldı dağı açık adresi: 58500 Yakupoğlan/Merkez/Sivas

Dağa Otobüs Seferi:

Otobüs kalkış yeri sivas merkez’de kent meydanı tarihi jandarma binası önüdür.

Gidiş Saatleri: 08.30 – 09.00 – 09.30

Dönüş Saatleri: 14.30 – 15.00 – 16.00

Doğru ve güncel bilgi için: http://www.yildizdagikayakmerkezi.com/

İletişm: 0533 153 19 10

Instagram: https://www.instagram.com/yildizkayakmerkezi/

İlginizi çekebilecek diğer yazımız: Antalya Saklıkent Kayak Merkezi Giriş Ücreti

Bu içeriğimizde siz değerli okurlarımız için Ihlamur Kasrı adındaki tarihi yapıtı inceleyeceğiz. Abdülmecit tarafından yaptırılmış olan bu yapıtın, o dönemin halkı tarafından gerçekten de çok sevilip beğenildiğini söyleyebiliriz. Bu büyük mekanın aslında Merasim Köşkü ve Maiyet Köşkü olarak iki farklı Kasr’dan oluşmaktadır. Ve bu iki yapıtın birleşmesi ile oluşan, bir de buna Merasim Köşkü’nün eklenmesi ile tek bir yapıt haline gelen mekanın genel ismi ise Ihlamur Kasrı olarak betimlenmiştir. Biz de sizler için mekanı araştırdık ve hakkında çeşitli bilgilendirme edineceğiniz bu içeriğimizi hazırladık. Herkese keyifli okumalar dileriz.

Ihlamur Kasrı

Planlaması dikdörtgen şeklinde olan yapıt, kesme taşlar kullanılarak inşa edilmiştir. Mekanın önemli bir kısmı olan ve Maiyet Köşkü olarak tanımlanan kısmı daha sade bir tasarıma sahipken, buranın yapılış amacı ise sultan ve harem kadınlarının kullanımı için sunulmasıydı.

Ihlamur Kasrı’nın genel yapısına şöyle bir göz attığımızda, Havuzlu Ihlamur Mahalli, Muhabbet Bahçesi ve Hacı Hüseyin Bağı isimlerinin verildiği, üç adet dinlenme alanı olduğunu görüyoruz. Aynı zamanda, az önce sıraladığımız bu üç adet dinlenme alanının içerisinde konumlandırılmış olan kasır, Sultan III. Ahmet öneminde ise has bahçeye dönüştürülmüştür. Yıllar ilerleyip Cumhuriyet döneminin ilk çeyreklerine geldiğimizde ise bu iki kasrın da hiçbir şekilde kullanılmadığını söyleyebiliriz. Ancak bu esnada kasırların isimlerinde değişikler olmuş ve Maiyet Köşkü olarak bilinen kısmı Tarihi Köşkler Müzesi adını alırken, Merasim Köşkü olarak bilinen kısmı ise Tanzimat Müzesi olarak adlandırılmıştır. Peki, Ihlamur Kasrı’nda ne yapılır?

İstanbul’un en merkezi konumlarından birinde olan ancak bir o kadar da sessiz ve sakinliği ile bildiğimiz Ihlamur Kasrı, her ne zaman giderseniz gidin rahatça yürüyüş yapabileceğiniz, gerçekten de huzur dolu bir yerdir. Aynı zamanda İstanbul’un en eski mesire yerleri arasında olmasıyla birlikte, bu mekan ve bölgesinin önemi, ziyaretçileri açısından ekstra bir maneviyata sahiptir.

İstanbul Boğazına yakın gezilecek yerler arasında göstereceğimiz bu bölgede, tarihi bir mekan gezme, birbirinden lezzetli yemekler yeme, huzur dolu sessiz bir yerde vakit geçirme ve dilerseniz de düğün fotoğrafı çekme gibi olanaklardan faydalanabilirsiniz. Bu kasır, yüksek duvarlarla çevrili olan bir bahçe içerisinde yer almaktadır. Buraya gelmek istediğinizde ise ücret ödemeniz ve o şekilde giriş yapmanız gerekmekte. Gerek iç ve gerekse de dış tasarımıyla büyük beğeni toplayan Ihlamur Kasrı’nın hafta sonları gerçekten de çok kalabalık olduğunu belirtmek isteriz. Ayrıca Ihlamur Kasrı’nın İstanbul kahvaltı yapılacak yerler arasında tercih edebileceğiniz en iyi alternatiflerden birisi olduğunu da bilginize sunmuş olalım.

Ihlamur Kasrı Nerede ve Nasıl Gidilir?

Ihlamur Kasrı nerede diye merak eden okurlarımız için, bu harika kasrın İstanbul ilimizin çok önemli bir ilçesi olan Beşiktaş’ta bulunduğunu belirtelim. Tam konum olarak Beşiktaş, Yıldız ve Nişantaşı bölgelerinin arasında kalan Ihlamur Kasrı, ulaşım açısından da oldukça kolay bir konumdadır. Ihlamur Kasrı’na nasıl gidilir diye soracak olursanız, öncelikle buraya özel araçlarınızla ve toplu taşımalarla ulaşım sağlayabileceğinizi söyleyebiliriz. Buraya geldiğinizde ise özel aracınızı bırakmanız için Ihlamur Kasrı’na ait bir otopark olmasa bile, yakın çevrede bulunan ücretli otoparkları tercih edebilirsiniz. Bu kasrı mutlaka İstanbul Gezilecek Yerler listenize eklemelisiniz.

Ihlamur Kasrı Giriş Ücreti 2024

Ihlamur Kasrı giriş ücreti 2024 yılı için şu fiyat tarifeleri dahilinde belirlenmiştir;

Bu ücretler, kasrın içerisine girip bu mekanı gezip görmek isteyen kişilerden talep edilmektedir. Eğer ki kasrın içerisine girmek istemiyor, sadece buranın bahçesinde vakit geçirmek istiyorsanız, sadece 20 TL gibi bir ücret ödeyerek içeriye girebilirsiniz.

Ihlamur Kasrı’na, sabah 09:00 ile akşam 17:00 saatleri arasında giriş yapmanız mümkün. Haftanın 6 günü ziyarete açık olan kasır, temizlik ve bakım işlemleri için sadece Pazartesi günleri ziyarete kapalıdır.

Kidzmondo Mecidiyeköy’de, Trump Alışveriş Merkezi içerisinde yer alıyor. Bu yeni nesil oyun alanı çocukların tüm gün kaliteli vakit geçirebilecekleri bir etkinlik sunuyor. Çocuklar eğlenirken öğrenecekleri özel bir şehre adım atıyor.

Gerçek bir şehri andıran bu bölümde çocuklar hayal dünyasında yerlerini alıyor. Çocuklar şehre gerçek bir uçağın kokpitinin monte edildiği havaalanından giriş gerçekleştiriyor. Check-in yaparak biniş kartları ile birlikte şehir haritalarını alıyorlar.

Parkın her noktasında takip edilmelerini sağlayan güvenlik bantları çocuklara veriliyor. Kidz bantlarını bileklerine takan çocuklar böylece bu bölgenin vatandaşı oluyorlar.  Oyun alanı gerçek şehri andıran yapısıyla herkesi içerisine çekmeyi başarıyor. Şehirde yer alan her şey çocuklara göre tasarlandı. Oyun merkezi şehir içerisindeki aktiviteleri ile çocuklara gerçek hayatın kapılarını aralıyor. Burada çocuklara eğlenirken ciddi anlamda hayati bir eğitim imkanı veriyor.

Minopolis Giriş Ücretleri hakkında bilgi almak için tıklayın!

KidzMondo Nedir?

Kizmonde nedir? Oyun alanı içerisinde itfaiyeci, doktor, polis ya da tiyatrocu gibi onlarca farklı meslek gurubunun yaptığı işler yapılıyor. Çocuklar meslek tanımlarını öğrenerek hayata dair detayları görüyor. Çocuklar mesleklerini yaptıkça bu merkezde özel paralar alırlar. Bu parayla çikolata ile oyuncak alabiliyorlar. Çocuklar etkinlikle çalışmanın ve bunun karşılığını almanın anlamını öğreniyorlar. 4000 metrekare alana kurulan şehirde çocuklar için her şey düşünülmüş.

Meslek ve eğitim seanslarına katılabilen çocukları parkın içerisinde doyasıya eğleniyor. Çocuklar şehir içerisinde bulunuyorken anne ve babalar içinse parkın hemen içerisinde onları bekliyor. Çalışmaları karşılığında para kazanıyor. Çocuklar bu paraları ister harcıyor ister biriktiriyorlar. Onlarda meslek arasından istediklerini seçiyor, üniformasını giyiyor ve işinin başına geçiyor. Çocuklar yaptığı tüm işlerin karşılığında da maaşını kazanıyor. Çocuklar bu şehirde büyüklerin dünyasını en iyi şekilde tanıyor. Bu şehirde çocuklar eğlenirken tüm hayatı öğreniyor.

Kidzmondo Giriş Ücreti 2024

Kidzmondo giriş ücreti yaşa göre değişiyor. 3 yaşındaki çocuklar için 60 TL ödeniyor. 4-14 yaş arası çocuklar için 85 TL alınıyor. 15 üstü ve yetişkinler için 35 TL ödenmesi gerekir. 0-2 yaş için ücret alınmıyor. Biletler internet üzerinden alındığı zaman %10 indirim uygulanıyor. 7 yaşını doldurmamış çocuklar yanlarında yetişkin ile girebiliyor. Kişinin çocuğa parkta bulunduğu süre boyunca eşlik etmesi gerekmektedir. Bu yüzde yetişkin bileti ücreti ödemek gerekiyor. Çocuklar seçtikleri bölümlerde işe başlamadan önce görevli kişiler tarafından kısa bir eğitimden geçiriliyor. Daha sonra çalışmaya başlıyorlar. İşlerini tamamladıktan sonra eğitimciler bu oyun alanına özel paraları çocuklara veriyor. Çocuklar seçilen meslek grubunda 1 saate kadar çalışabiliyor.

İTÜ Bilim Merkezi ziyaret detayları için tıklayın!

Kidzmondo Ziyaret Saatleri

Çocuklar için tasarlanan oyun şehrini şu günlerde ve saatlerde ziyaret edebilirsiniz.

Pazartesi: Kapalı

Salı, Perşembe: 10:00 – 15:30

Çarşamba, Cuma: 10:00 – 20:00

Cumartesi, Pazar: 10:30 – 20:00

Kidzmondo Nerede?

Oyun merkezi, İstanbul, Mecidiyeköy’deki Trump Towers Alışveriş Merkezi’nde bulunuyor. Oyun şehrine ulaşım için Mecidiyeköy merkeze gitmeniz gerekiyor.

Kidzmondo’ya Nasıl Gidilir?

Kizmondo’ya nasıl gidilir? Mecidiköy’e toplu taşımayla gelmek en hızlı ve pratik yöntemdir. Metro veya metrobüs kullanabilirsiniz. Metrobüs ile oyun şehrine gitmek için Mecidiyeköy Durağı’nda inmeli, alt geçitten direk Trump Towers’a geçmelisiniz. Metro üzerinden etkinlik bölgesine gitmek için Yenikapı-Hacıosman Metro Hattı’nı kullanmalı Şişli-Mecidiyeköy Durağı’nda inerek alt geçitten Trump Towers’a geçmelisiniz.

Kidzmondo İletişim Bilgileri

Adres: Kuştepe, Mecidiyeköy Yolu Cd. No:12, 34381 Şişli/İstanbul

Telefon: (0212) 348 10 00

Çocuklar için bu özel şehirde meslekler hakkında birçok detayı öğrenebiliyor. 4 bin metrekarelik bir alan üzerine kurulan oyun şehri, 4 – 14 yaş grubundaki çocuklar için oyun havasında eğitim desteği veriyor. Çocuklar eğlenirken bir taraftan da çeşitli meslek grupları hakkında detayları öğrenebiliyor. Şehir havasını en iyi şekilde sunan mekanda çocuklar, istedikleri meslek grubunu seçtikten sonra kıyafetleri giyerek görevlerine başlıyor. Çocuklar burada istediği mesleğin içinde buluyor. Şehre havaalanından giriş yaparak diledikleri meslek grubunu seçiyor ve para kazanmaya başlıyorlar.

Çocuklar burada hem çok eğlenecekler hem de çeşitli meslek grupları hakkında bilgileri alacaklar. KidzMondo şehrinde, çocuklara toplum içindeki tüm değerler de öğretiliyor. Sizde çocuklarınızın unutulmaz bir gün geçirmesini istiyorsanız bu özel şehri ziyaret edebilirsiniz.

İstanbul Beşiktaş Resim Müzesi hakkında bilgi almak için tıklayın!

Validebağ Korusu, İstanbul’un Anadolu Yakası’nda yer almakta olan Üsküdar ilçesi üzerinde yer almaktadır. Birinci derece doğal ve tarihi sit alanı olarak bilinen bu koru aynı zamanda Adile Sultan Korusu olarak da bilinmektedir. 354.000 metrekarelik bir alana sahip olan Validebağ Korusu, Kadıköy’e bağlı Koşuyolu semti ile Üsküdar’a bağlı Altunizade semtinin kesiştiği bölümde yer almaktadır.

Validebağ Korusu Nerede?

200 sene kadar önce Osmanlı Devleti’nde 3. Selim padişah olduğu sıralarda annesi Mihrişah Valide Sultan adına, Çamlıca’nın eteklerinde bir köşk inşa ettirmiştir. Bu yapı ilerleyen yıllarda Abdülmecid tarafından annesi Valide Sultan’a hediye edilmiştir. Hediyenin sahibi olan Bezmiâlem Valide Sultan ise bu bölgeye hem yurt dışından hem de yurt içinden birçok farklı bitki türü getirerek, araziyi bir botanik bahçesine dönüştürmüştür. Valide Sultan vefat ettikten sonra, koru tamamı ile Altunizade Ailesi’nin mülkiyetine geçmiştir. Altunizade İsmail Zühtü Paşa, 1860 senesinde bu koru içerisinde bir köşk inşa ettirmiş ve sonrasında köşkü de Abdulaziz’e hediye etmiştir.

Günümüzde Adile Sultan Kasrı olarak bilinmekte olan bu yapı ve yapılar, huzurevi, kültür merkezi ve öğretmenevi olarak kullanılmaktadır. Validebağ korusu içerisinde; yaşları 15 ile 400 arasında değişmekte olan 40 farklı türden ağaç ve bitki bulunmaktadır. Ayrıca yine koru içerisinde 100’den fazla kuş türü, birçok farklı böcek türü, sürüngen hayvanlar, kaplumbağa, kirpi, sincap ve türevi birçok hayvan bulunmaktadır. Ayrıca Rıfat Ilgaz tarafından yazılan Hababam Sınıfı isimli eser, bu koru içerisinde çekilmiştir.

Validebağ Korusu’na Nasıl Gidilir?

Validebağ Korusu’na özel araçlarınız ile gelmeniz mümkün olurken aynı zamanda toplu taşıma ile de bu Koruya kolay bir şekilde gelebilirsiniz. Kadıköy’den kalkan otobüsler bölgeye gelirken aynı zamanda Avrupa Yakasından gelecekler ise metrobüs ile Anadolu Yakası’na gelip buradan aktarma yapabilirler. Eminönü ve Beşiktaş ilçelerinden kalkacak olan vapurlar da yine Koruya çok yakın bir konumda sizleri bırakacaktır, sonrasında ufak bir yürüyüş ile buraya ulaşmanız mümkün olmaktadır.

Otobüs: 16F, 34AS, 34G,

Tren: 

Marmaray (Ataköy – Pendik)

Marmaray (Halkalı – Gebze)

Minibüs / Dolmuş: C-57, C-76

Validebağ Korusu Ziyaret Saatleri Nelerdir?

Validebağ Korusunun ziyaret saatleri, ziyaret edilecek alanlara göre değişkenlik göstermektedir. Hababam Sınıfı’nın çekildiği yerleri gezmek isteyenler için ziyaret saatleri 09:00-17:00 arasında olurken, piknik alanları ve açık alanları ziyaret edecek olan kişiler için ziyaret saatleri ise sabah 09:00 ile akşam 22:00 saatleri arasındadır. Ayrıca mekanda yer alan restoranın hizmetleri ise saat 23:00’a kadar devam etmektedir.

Validebağ Korusu Güncel Giriş Ücreti Nedir?

Validebağ Korusunu gezmek İstanbul’da yapabileceğiniz en güzel aktivitelerden birisidir. Burada hem kahvaltı yaparken hem de eşsiz doğa manzarasında saatlerce zaman geçirebilirsiniz. Koruya girebilmeniz için ödemeniz gereken ekstra bir giriş ücreti bulunmamaktadır. Buna ilave olarak Hababam Sınıfı’nın çekildiği bölüme de ücretsiz bir şekilde girmeniz mümkün olmaktadır. Sadece bu yapıda düğün çekimleri yapmak ücrete tabii olarak bilinmekte bu işlemin ücreti de ortalama olarak 500 Türk Lirası civarında olmaktadır.

Validebağ Korusu’nda Kahvaltı İçeriği Ve Fiyatı Nedir?

Validebağ Korusu içerisinde bulunmakta olan Adile Sultan Kasrı içerisinde oldukça güzel bir kahvaltı sizleri bekliyor. Hafta sonları fazlaca kalabalık olan Koru, hafta içleri çok daha huzurlu oluyor. Ayrıca hafta sonları açık büfe kahvaltı hizmeti de sizlere sunulmaktadır. Açık büfe kahvaltı ve serme kahvaltı imkanları haricinde menemen, omlet, tost gibi ekstra siparişleri de vererek kahvaltınızı zenginleştirmeniz mümkün olabilmektedir. İnternet üzerinden erişmiş olduğumuz bazı güncel fiyatlar ise;

Açık büfe kahvaltı: 50 Türk Lirası
Kahvaltı Tabağı: 25 Türk Lirası
Menemen: 13 Türk Lirası
Omlet: 15 Türk Lirası

Validebağ Korusu İletişim Bilgileri

Adres: Altunizade, 34662 Üsküdar/İstanbul

Web sitesi: http://www.validebag.org/

Ekranlar başına geçip de bir Göbeklitepe belgeseli izlediğinizi hayal edin. İşte tam da öyle bir belgeselin metinsel halini sizler için sunduğumuz bu içeriğimiz, Göbeklitepe tarihi ve bu bölgenin tüm güzelliklerini sizlere sunacaktır. Bu bölge, 2018 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine dahil olmuş ve Kültür Bakanlığımız da 2019 yılını “Göbeklitepe Yılı” ilan etmiştir. Burada, ortalama çapı 30 metre olan 20 adet yuvarlak ve oval yapı bulunmaktadır. Bu yapıların orta kısmında ise 2 adet “T” şeklinde ve 5 metre yüksekliğinde kireçtaşından bağımsız sütunlar yer almakta. Göbeklitepe yapılarının daha iç kısmına baktığımızda ise iç duvarlarda daha küçük sütunların yer aldığını görüyoruz. Ve buraya gelen herkes, Göbeklitepe’nin kendileri için sunduğu ve çok eski tarihlere uzanan o yaşantıyı en yoğun şekilde hissetmektedir. O halde biz de sözü daha fazla uzatmadan, dilerseniz direkt olarak Göbeklitepe hakkında bilgiler verdiğimiz içeriğimizin detaylarına geçelim.

Göbeklitepe Ne Zaman Bulundu?

Göbeklitepe yüzey araştırmasının her ne kadar 1963 yılında İstanbul ve Chicago Üniversiteleri tarafından yapıldığı söylense de asıl resmi keşif işlemi, 1994 yılında Alman arkeolog Klaus Schmidth tarafından gerçekleştirilmiştir.

Alman arkeolog tarafından yapılan keşif işlemlerinden önce, bu bölgede bulunun tarla sahibi Mahmut Kılınç adlı kişinin 1983 yılında toprağı sürerken denk geldiği taşı alarak Şanlıurfa müzesine götürmesi de yine Göbeklitepe’ni keşfi açısından önemli gelişmeler arasında gösterilmektedir. Ancak buna rağmen o dönemin müze yetkilileri, bu taşın önemini tam olarak kavrayamamakla birlikte, Göbeklitepe’nin keşfi de hiçbir şekilde hızlandırılmamıştır.

Bu olaydan 11 yıl sonra, az önce de bahsettiğimiz gibi Alman arkeolog Klaus Schmidth tarafından yapılan araştırmalarda, gerçekten de insanı hayrete düşüren bulgulara rastlandı. Burası, toplamda 15 metre yüksekliğinde, 300 metre çapa sahip bir alanı kapsıyordu. Ve henüz ilk araştırmalarda bile 20 farklı daire içerisinde toplam 200’den fazla sütun bulunduğu, bu sütunların her birinin de 6 metre yükseklik ile 10 ton ağırlığa sahip olduğu saptanmıştır.

Göbeklitepe Nerede?

Şanlıurfa şehrimizin sınırları içerisinde yer alan Göbeklitepe, şehir merkezinin yaklaşık 18 metre kuzeydoğusundaki Örencik Köyüne çok yakın bir mesafededir.

Göbeklitepe’ye Nasıl Gidilir?

12 bin yıllık kültür merkezi olan Göbeklitepeye gitmek için öncelikle özel araçlarınızı kullanarak bu bölgenin hemen yanına kadar kolaylıkla gelebilirsiniz. Buraya gelmek için toplu taşıma aracını kullanmak isteyen misafirler ise Şanlıurfa şehir merkezinde bulunan Abide Durağına giderek, buradan kalkan 100 numaralı otobüslere binip, Göbeklitepe’ye direkt olarak ulaşım sağlayabilmektedir.

Göbeklitepe Giriş Ücreti 2024

Göbeklitepe giriş ücreti 2024 yılı için 450TL’dir. Size belirtmek isteriz ki; Göbeklitepe’de Müzekart geçerlidir. Müze kart sahibi olarak burayı yılda 2 defa ücretsiz bir şekilde ziyaret etmeniz mümkün. Ayrıca öğrenci ve öğretmenler için herhangi bir giriş ücreti talep edilmediği bilgisini de sizlerle paylaşmak isteriz.

Göbeklitepe ziyaret saatleri ise şu şekildedir;

• Nisan ile Ekim ayları arasında; 08:00 – 19:00
• Ekim ile Nisan ayları arasında; 08:00 – 17:00

Tarihin sıfır noktası olarak tanımlanan Göbeklitepe’yi tam anlamıyla gezip görmeniz, yaklaşık olarak 1 saatlik sürenizi alacaktır. Aslında burası çok geniş bir bölgeyi kaplamakla birlikte, bu genişçe bölgenin sadece küçük bir kısmı halk ziyaretine açıktır. Diğer kısımlarında ise kazı ve çalışmalar, büyük bir hassasiyetle sürdürülmektedir.

Göbeklitepe’nin Tarihi

Göbeklitepe tarihi, 12 bin yıllık köklü bir geçmişe dayanmaktadır. Burası, tarihi anlamda o kadar köklü bir yer ki; Mısır’da bulunan ve Dünyanın 7 Harikasından biri olarak gösterilen Mısır Piramitlerinden bile tam 7 bin 500 yıl daha önce inşa edilmiştir. Göbeklitepe tarihini araştırdığımızda, bu bölgenin aslında sanıldığı gibi tapınak veya da sığınak olarak kullanılmadığını öğrenmekteyiz. Ancak buranın bir ibadet alanı olduğu yönündeki hipotezlerin oldukça ikna edici seviyelerde olduğunu söyleyebiliriz. Ve bu hipotezlerin kanıtlanması durumunda ise dünyanın en eski ibadet yeri Göbeklitepe olacak. Bu durum, bizlerin şu düşüncelere dalmasına sebebiyet vermekte; insanlık, 12 bin yıl önce bile dini ve bu denli bir karmaşıklıkta yapı inşa etmeyi başarıyorsa, elbette ki bunun çok daha öncesi de vardır.

Göbeklitepe’nin inşa edilme sebebi olarak gösterilen bir diğer hipotez de tarım sektörüdür. Yani araştırmalar sonucunda, insanların ya tarım ya da ibadet için ilk olarak burada yerleşik hayata geçip yaşam sürdüğünü tahmin edilmekte. Bölgeye gelerek tam 100 bin kemik yapısını inceleyip araştırmalar yapan arkeolog Joris Peters, hayvan kemikleri üzerinde kesik izleri ile kıymık uçları olduğunu tespit etmiştir. Ve tüm bunlar da bize gösteriyor ki o zamanın Göbeklitepe halkı, birbirinden farklı kesici ve delici alet kullanarak hayvan avlıyorlardı.

Her ne kadar, genel itibariyle öyle değil dense bile yine de bazı araştırmacılar, buranın bir ibadet yeri veya tarım alanından çok, sığınak olarak kullanıldığını belirtmektedir. Bu yöndeki hipotezlere göre de o dönemde yaşayan kişiler belirli zamanlarda uzak bölgelere göç ediyor, bu göç sırasında ise Göbeklitepe’yi bir sığınak olarak kullanıyordu.

Herkese kucak dolusu sevgiler, bu içeriğimizde sizlerle birlikte Ayasofya Müzesi gezisi yapacak ve bu harika yapıtı hep birlikte tanıyacağız. İstanbul gezilecek yerler arasında olan Ayasofya, inşa edildiği dönemden günümüze kadar değirini korumayı başarmıştır.

Sizlerin de bileceği üzere yine ilk gündemini sarsan bu önemli yapıt, ibadete açılacak mı sorusuyla birlikte hafızaları sıkça meşgul etmişti. Biz de hem müze hem de camii olarak kullanılan bu muhteşem yapıt hakkında sizler için önemli bilgilerde bulunacağız. İşte, Ayasofya Müzesi hakkında merak ettiğiniz her şey…

Ayasofya Müzesi Tarihi Hakkında Bilgi

Ayasofya, aslında Yunanca bir kelime olmakla birlikte “Kutsal Bilgelik” anlamına gelmektedir. Ve bu yapıtın da ilk isminin “Kutsal Bilgelik Kilisesi” olduğunu sizlere belirtmek isteriz. Roma tarihinin ilk imparatoru olan Büyük Konstantin tarafından gelen emirle yapımına başlanan Ayasofya Kilisesi, imparatorun oğlu II. Constantius döneminde açılmıştır.

Tüm bu olayları tarihsel olarak belirtmemiz gerekirse; Ayasofya inşasına 337 yılında başlandığını ve 7 yıllık bir sürecin arından 15 Şubat 360 yılında tamamlanarak Bizans halkının ibadetini açıldığını söyleyebiliriz. Socrates Scholasticus’un kaynaklarına şöyle bir göz attığımızda ise o dönemin Ayasofya Kilisesi isimli yapıtın Artemis Tapınağı üzerine inşa edilmiş olduğu bilgisini de görmekteyiz. Ve Ayasofya’nın üzerine inşa edilmiş olduğu bu yapıta dair günümüzde ise herhangi bir kalıntı mevcut değildir. 

İnşa edildikten sonra çok uzun yıllar boyunca Bizans hakimiyetinde olan ve kilise olarak kullanılan bu yapıt, Osmanlı Devleti’nin İstanbul’u fethetmesiyle birlikte 1453 yılında camiye dönüştürülmüştür. Yine o yıllardan itibaren Cumhuriyet dönemlerinin başlarına kadar camii olarak kullanılan Ayasofya’nın, 1934 yılında yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile birlikte müzeye dönüştürülmesine karar verilmiştir.

Yine o dönemlerde alınan bu karar neticesinde 1935 yılı itibariyle başlayan kazı çalışmaları 2020 yılına kadar düzenli şekilde sürdürülmüş ve bu sayede de birçok tarihi eser ve yapıta rastlanmıştır. 2020 yılında ise devlet tarafından yeni bir kararname yayınlanarak Ayasofya’nın tekrardan ibadete açılması resmileştirilmiştir. Tarihi boyunca “Ayasofya Kilisesi”, “Ayasofya-i Kebîr Câmi-i Şerîfi” ve “Ayasofya Müzesi” olarak adlandırılmış olan bu yapıtın şu anki ismi de yine Ayasofya-i Kebîr Câmi-i Şerîfi olarak tasvir edilmektedir. 

Ayasofya Müzesi’nde Gezilip Görülecek Kısımlar

Ayasofya Müzesi’nde gezilip görülmesi gereken birçok önemli kısım mevcuttur. Dünyanın en eski katedrali olarak bilinen bu muhteşem yapıt, toplamda 7 bin 500 metrekarelik bir iç alana sahip. Her biri yaklaşık 70 ton ağırlığında ve 20 metre yüksekliğinde olan sütunlar ise Anadolu coğrafyasının farklı bölgelerinden alınarak Ayasofya’ya getirilmiştir.

Tam 15 asırlık köklü bir geçmişe sahip olan Ayasofya, hem Hristiyanlar, hem Müslümanlar ve hem de Cumhuriyet dönemi vatandaşları için çok önemli bir yerdir. Dış görünüşü itibariyle oldukça büyük ve göz alıcı yapısı olan Ayasofya’nın mozaik tasarımları da oldukça dikkat çekiyor. Toplam 5 farklı mozaiğin kullanıldığı bu yapıttaki mozaik türleri ise şunlardır;

Apsis Mozaiği

Kubbe Melek Tasfirleri

Deisis Kompozisyonu

Kommenoslar Mozaiği

VI. Leon Mozaiği

Ayasofya’ya geldiğinizde öncelikli olarak bu muhteşem mozaikleri gezip görmenizi tavsiye ediyoruz. Bu mozaiklerin her biri adeta geçmiş tarihe ışık tutar niteliktedir. Ve aralarından Apsis Mozaiği olarak bilineni ise 9’uncu yüzyıla ait olmakla birlikte Hz. Meryem ile Hz. İsa’nın taht üzerindeki tasvirini anlatmaktadır.

Yine, Ayasofya’nın dış bahçesinde de gezip görebileceğiniz türbe, şadırvan, payandalar, muvakkithane, sebiller, Mimar Sinan’ın inşa ettiği minareler, hazine binası ile imalathanesi gibi kısımlar yer almaktadır. Yine, bu dev ve bir o kadar da harikulade olan yapıtın tüm kısımlarına göz attığınızda Bizans ve Osmanlı’ya ait birçok detaya rastlayacaksınız. Ve tüm bunları gezip görmek, sizleri adeta geçmişe doğru uzun bir yolculuğa çıkaracaktır. 

Ayasofya Müzesi Nerede ve Nasıl Gidilir?

Ayasofya Müzesi nerede diye soracak olan okurlarımız için, bu harika müze ve camii yapıtının İstanbul ilimizde yer alıyor olduğunu belirtmek isteriz. İstanbul’un Fatih ilçesi sınırlarında yer alan Ayasofya, şehrin Tarihi Yarım Ada olarak adlandırılan kısmının tam ortasına konumlandırılmıştır. 

Ayasofya’ya nasıl gidilir diye soracak olursanız da öncelikli olarak buraya kendi özel aracınızla gitmenizi kesinlikle tavsiye etmiyoruz. Çünkü bu bölgenin genel yapısı çok eski bir mimariye sahip olduğu için oldukça dardır. Bunun yerine, toplu taşıma araçlarını tercih edebilirsiniz.

Eğer İstanbul Anadolu Yakası’ndan gelecek olursanız, kıyı ilçelerden kalkan feribotlara binerek Fatih ilçesine ulaşım sağlayabilirsiniz. Veya da Marmaray trenine binip en yakın durak olan Vezneciler’de inerek Ayasofya’ya doğru yürüyebilirsiniz. Ayrıca bu yürüyüş esnasında da çok daha farklı ve güzelliklerle dolu tarihi yerleri de göreceğinizi belirtmek isteriz. 

Ayasofya Müzesi Giriş Ücreti 2024

Ayasofya Müzesi giriş ücreti  Ayasofya camii’nin 2020 yılında ibadete açılmasından  sonra alt katta ki ibadet bölümü ücretsiz olup üst katta ki mozaikleri görmek ve tamamını gezmek isteyenler için 850 TL giriş ücreti bulunmaktadır.

Ayasofya Müzesi Ziyaret Saatleri

Yaz ve kış aylarına göre değişiklik gösteren Ayasofya Müzesi ziyaret saatleri aşağıdaki gibidir;

Yaz dönemi açılış saati = 09:00

Yaz dönemi kapanış saati = 18:00

Kış dönemi açılış saati = 09:00

Kış dönemi kapanış saati = 16:00

Emirgan Korusu, İstanbul gezilecek yerler arasında en çok tercih edilen bölgelerden biridir. İstanbul Boğaz’ı kenarında yer alan bu güzel bölge, tam 47 hektarlık büyükçe bir alanı kapsıyor. Ayrıca İstanbul’da nerede kahvaltı yapılır diye soracak olursanız, yine sizler için Emirgan Korusu’nu kesinlikle tavsiye ederiz. Sırtlar ve yamaçlar üzerine konumlandırılmış olan bu güzel koru, özellikle de bahar ayları geldiğinde apayrı bir güzelliğe bürünüyor.

Emirgan Korusu

Emirgan Korusunda Neler Var?

Koru içerisinde üç farklı köşk bulunmakta ve bunlar Beyaz Köşk, Pembe Köşk ve Sarı Köşk olarak adlandırılmaktadır. Ayrıca koru bölgesinde her sene düzenli olarak kutlanan Lale Festivali, buraya gelen ziyaretçi sayısını da ciddi oranda artırıyor.

Yine burada bulunan yapay gölet ve şelaleler ise Emirgan Korusu’nun sahip olduğu güzelliği daha da artırmakta ve gelen ziyaretçilerin daha keyifli vakitler geçirmesini sağlamaktadır. Elbette spor yapmayı seven ziyaretçiler de düşünülmüş olup, koru bölgesi içerisine yürüyüş ve koşu parkurları yapılmıştır.

Ayrıca buraya geldiğinizde sevdiklerinizle birlikte piknik yapabileceğiniz alanlar da mevcut olup, bu alanlarda doğal bir ortam içerisinde güzel vakitler geçirebileceksiniz. Emirgan Korusu piknik yapılacak yerler kısmında bulunan çocuk oyun alanları ise bu bölgeye gelen çocuklu aileler için oldukça ideal yapıdadır.

Şimdi de İstanbul boğaz manzaralı yerler arasında olan Emirgan Korusu’nun seyir terasına doğru yol alalım. Buraya geldiğinizde, sizleri eşsiz bir boğaz manzarası bekliyor olacaktır. Birbirinden güzel fotoğraflar da çekebileceğiniz bu teras, aynı zamanda Emirgan Korusu’nun en çok ziyaret edilen kısmı olarak da bilinmektedir. Ve koru içerisinde üç adet köşkün yer aldığını belirtmiştik.

Ziyaretçiler, bu köşklere giderek kendileri için en güzel menüler dahilinde sunulan kahvaltı, öğle yemeği ve akşam yemeklerinden yiyebilirler. Ayrıca yine bu köşklerin çay ve kahve sunumlarının da gerçekten çok iyi olduğunu belirtmek isteriz.

Emirgan Korusu Köşkleri

Emirgan Korusu bölgesi üzerinde bulunan 3 adet köşk, 1871 ile 1878 yılları arasında inşa edilmiş olan yapıtlardır. İsimlerini ise sahip olduğu renklerden alan bu köşkler, sahip oldukları eşsiz mimarileriyle birlikte, hem Emirgan Korusu’na ve hem de İstanbul şehrine apayrı bir renk katmaktadır. Şimdi de bu 3 köşkü kısaca tanıyalım.

Sarı Köşk

Süsleme sanatı ve motiflerinin çokluğu ile ön plana çıkan Sarı Köşk, Emirgan Korusu köşkleri arasında en önemlisi olarak bilinmektedir. Eğer İstanbul Boğazı’nı en güzel açıyla seyretmek istiyorsanız bu köşke gelmenizi ve burada bulunan restoran ile kafelerde oturmanızı tavsiye ediyoruz.

Pembe Köşk

Emirgan Korusu’nun bir diğer güzelliği olan Pembe Köşk ise Osmanlı mimarisinin en iyi örnekleri arasında gösterilir. Yine bu köşkte de restoran ve kafeler mevcuttur.

Beyaz Köşk

Emirgan Korusu bölgesinin tam merkezinde yer alan Beyaz Köşk, daha çok günümüz mimarisine yakın olan bir yapıttır. Ayrıca bu yapıtın çevresine bulunan havuz ve renkli çiçekler, bölge ambiyansına ekstra bir güzellik katıyor.

Emirgan Korusu Gezilecek Yerler

Emirgan Korusu, elbette ki sadece az önce belirtmiş olduğumuz 3 adet köşkten ibaret bir yer değildir. Tamamı ile bir güzellik merkezi olan bu güzel koruda, oturarak çok güzel vakitler geçirebileceğiniz bir meydan kısmı mevcuttur. Bu kısım, genelde korunun en kalabalık yeri olarak bilinir. Hatta özellikle de hafta sonları gün ortalarında gelirseniz, bu büyükçe meydanda oturmak için yer bulmanız neredeyse imkansız olacaktır. Ayrıca Emirgan Korusu meydan bölgesinin tam da orta kısmında yer alan gölet, birbirinden güzel ördeklere ev sahipliği yapıyor. Göl kenarına giderek o güzel ördeklerin yüzüşünü seyredebilirsiniz.

Emirgan Korusu’nda yapay şelalelerin var olduğunu da söylemiştik. Bu şelalelerden akan sular, meydan kısmındaki göle doğru akmaktadır. Koru bölgesinde düzenlenen Lale Festivali ise tam olarak bu kısımlarda gerçekleştiriliyor. Eğer doğal ortamlarında bulunan ve yaşları oldukça büyük ağaçları görmek isterseniz, yine Emirgan Korusu’nda bu ağaçlarında bulunduğu bilgisini de sizlerle paylaşmak isteriz. Korunun piknik yerleri ise tam bir saklı cennet köşesi güzelliğinde olup, bu kısımlarda vakit geçirmek sizlere huzur dolu anlar yaşatacaktır.

Emirgan Korusu Nerede ve Nasıl Gidilir?

Emirgan Korusu, İstanbul ilimizin Sarıyer ilçesinde yer alan muhteşem bir doğal güzellik bölgesidir. Bölgenin tam konumunu ise Sarıyer ilçesi, İstanbul Boğazı’nın tam yanı olarak belirtebiliriz.

Emirgan Korusu Kahvaltı Fiyatı 2024

Emirgan Korusu 2024 yılı kahvaltı fiyatı aşağıdaki gibidir;

• Tek kişilik kahvaltı tabağı 215 TL
• İki kişilik serpme kahvaltı 495 TL

Ancak bu ücretler, şu an okumuş olduğunuz bu içeriğin hazırlanmış olduğu dönemin mevcut fiyatlarıdır. Yani siz bu yazıyı okurken, aradan geçen zaman süresinde fiyat güncellemesi yapılmış olabilir. Yine en doğru fiyat bilgisini, koruya gittiğinizde oradaki menülerden direkt olarak görebilirsiniz.

Emirgan Korusu Giriş Ücreti 2024

2024 yılı için Emirgan Korusu’na giriş için hiçbir ziyaretçiden herhangi bir ücret talep edilmemektedir. Eğer özel aracınızda geldiyseniz sadece 120 TL gibi bir özel otopark ücreti ödemesi yaparsınız.

Emirgan Korusu Açılış – Kapanış Saatleri

Haftanın her günü gidebileceğiniz Emirgan Korusu açılış ve kapanış saatleri şu şekildedir;

Açılış Saati = 07:00

Kapanış Saati = 23:00

Köşklerin Açılış Saati = 09:00

Köşklerin Kapanış Saati = 23:00

Kapadokya gezilecek yerler arasındaki Göreme Milli Parkı, nadiren rastlayabileceğiniz bir güzelliktir. Biz de 1985 yılı itibariyle UNESCO Dünya Miraslar Listesi’ne alınan ve Kapadokya bölgesinin mazisini en güzel şekilde anlatan bu park hakkında sizlere bilgilendirmeler yapacağız. İşte, Göreme Milli Parkı hakkında bilgi. 

Göreme Milli Parkı 

Kapadokya’nın önemli bir turistlik bölgesi olan Göreme Milli Parkı, toplamda 40 kilometrelik bir alanı kaplıyor. Kapadokya’da tatil yapmak gibi bir planınız olacaksa da bu güzel parkı uzman bir rehber eşliğinde gezip görebilirsiniz. Buraya gelen tatilciler için milli park bölgesinde özel bir otopark olduğu bilgisini de sizlerle paylaşmak isteriz. 

Nevşehir il merkezi ile Ürgüp ve Avanos ilçelerinin tam ortasında yer alan Göreme Milli Parkı, her yıl ortalama olarak 1 milyon civarında yerli ve yabancı turisti ağırlıyor. Siz de bu milli parka geldiğinizde, burada tarihi ve doğal güzellikleri hep bir arada görüp inceleme fırsatı yakalayacaksınız.

Her biri sanki el işlemesi ile yapılmış gibi olan peri bacaları, yürümesi oldukça keyifli olan vadiler, tarihi yapılar ve diğer birçok doğal güzellik, Göreme Milli Parkı’nın en gezilip görülesi yerleri arasındadır. Göreme Milli Parkı gezilecek yerler arasında ise Göreme Açık Hava Müzesi, Zelve Ören Yeri, Ürgüp, Ortahisar, Uçhisar, Çavuşin ve Avcılar vardır. 

Tarih ve doğal güzellikler açısından emsal bölgelere nazaran çok daha dikkat çeken bir yer olan Göreme Milli Parkı, günümüzde ise koruma altına alınmış durumdadır. Devlet tarafından kesin sınırlamalar getirilen ve yerleşim yerine dahil edilmeyen bu bölge, eser ve doğal güzelliklerinin korunması amacıyla Kültür, Turizm ve Orman Bakanlıklarınca da ayrıca korunuyor.

Kapadokya ve Göreme gezilecek yerler turu yapan ziyaretçilerin mutlaka uğramak istedikleri bir yer olan bu park, çok sayıda kiliseye de ev sahipliği yapıyor. Göreme Milli Parkı’ndaki kiliseler hangileridir diye soracak olursanız, bunları şu şekilde sıralayabiliriz;

• Elmalı Kilise
• Tokatlı Kilise
• Çarıklı Kilise
• Yılanlı Kilise
• Karanlık Kilise
• Saklı Kilise
• Sarnıç Kilisesi
• El Nazar Kilisesi
• Görkündere Kilisesi
• Aynalı Kilise
• Durmuş Kadir Kilisesi
• Yusuf Koç Kilisesi
• Yamanlı Kilise
• Meryem Ana Kilisesi
• Eğritaş kilisesi

Ayrıca yine bu park içerisinde manastır ile şapellerin de var olduğunu belirterek, onları da şu şekilde ayrıca sıralamak isteriz;

• Kızlar ve Erkekler Manastırı
• Azize Catherine Şapeli
• Azize Barbara Şapeli
• Aziz Basil Şapeli

Güzel bir gün batımı seyretmek isteyen tatilcilere ise yine bu bölgede bulunan Güvercinlik, Güllüdere, Bağlıdere, Kızılçukur ve Meskendir vadilerine gitmeyi tavsiye ederiz. Güneşin batışını ve akşam saatlerinin gelişini buralarda izlemek, sizlere güzel bir manzara sunmanın yanı sıra aynı zamanda ruhunuzu da rahatlatacaktır. 

Göreme Milli Parkı Nasıl Oluştu?

Ülkemizin tam da Orta Anadolu bölgesinde yer alan ve Erciyes ile Hasan Dağı arasındaki Göreme Milli Parkı, volkanik bir bölge statüsündedir. Oluşumu bundan tam 60 milyon yıl öncesine dayanıyor olan bu parkın zemini, çok eski yıllarda Göreme Vadisi’ne püsküren lavların katılaşıp şekillenmesiyle oluşmuştur. Bu lav kayalıklarını şekillendiren en büyük etken ise yağmur, sel ve rüzgarlar olarak sıralanabilir. 

Buradaki insan yaşamının ne zaman başladığını araştıracak olursak da bunun için Kalkolitik döneme kadar gidebiliriz. Bir dönemler manastır hayatıyla birlikte adeta tarih yazan bölgedeki insanlar, 4’üncü yüzyıldan başlayıp 13’üncü yüzyıla kadar geçen süre içerisinde buradaki kayalıkları oyarak kilise, şapel ve farklı yaşam alanları oluşturmuştur.

Burada Hristiyanlık dini henüz tam anlamıyla kabul edilmemişken bile bu dini yaşamak isteyen bazı kişilere gerekli özgürlükler sağlanabiliyordu. Bölgenin engebeli ve gizemli yapısı, herkesin kendi inancını özgürce yaşaması için onlara olanak sağlıyor, adeta diledikleri gibi gizli bir hayat sürmelerine yardımcı oluyordu. 

Göreme Milli Parkı nasıl oluştu sorusuna istinaden bu bölgenin genel yapısına şöyle bir göz attığımızda, burayı oluşturan coğrafyanın platolardan, yüksek tepelerden, vadilerden ve vadileri birbirinden ayıran yüksek rakımlı düzlüklerden oluştuğunu görmekteyiz. Tüm bu doğal güzelliklerin arsına tarihi mimarisiyle ön plana çıkan Bizans kiliseleri de eklenince, Göreme Milli Parkı’nın UNESCO Dünya Miraslar Listesi’ne girmesi kaçınılmaz olmuştur. 

Göreme Milli Parkı Hangi İlimizde ve Nasıl Gidilir?

Göreme Milli Parkı Nerede diye soracak olursanız, sizlere bu güzel bölgenin Nevşehir’e bağlı olan Göreme ilçesinde yer alıyor olduğunu belirtmek isteriz. Ve tatilcilerin buraya özel araçlarıyla gitmeleri durumunda, Nevşehir – Uçhisar yolunu takip etmeleri ve bu şekilde 20 dakikalık bir sürüş yapmaları gerekir. Ayrıca özel aracınızın olmaması veya tercih etmemeniz durumunda ise Göreme Milli Parkı’na gelmek için Kapadokya’nın hemen her bir yerleşim yerinden kalkan toplu taşımalara binebilirsiniz. 

Göreme Milli Parkı Giriş Ücreti 2024

Göreme Milli Parkı giriş ücreti 2024 yılı için 480 TL olarak belirlenmiştir. 18 yaş altı öğrenciler için ücretsizdir. Göreme Milli Parkında müzekart geçerlidir.

Göreme Milli Parkı Giriş – Çıkış Saatleri

Göreme Milli Parkı giriş ve çıkış saatleri, yaz ile kış sezonu tarifelerine göre değişiklik göstermektedir. Ve sezonluk olarak değişen ziyaret saatleri aşağıdaki gibidir;

Yaz Sezonu (Nisan – Ekim arasında)

• Açılış Saati = 08:00
• Kapanış Saatı = 19:00

Kış Sezonu (Kasım – Mart arasında)

• Açılış Saati = 09:00
• Kapanış Saatı = 17:00

]]> https://gezmeliyiz.com/goreme-milli-parki-giris-ucreti-2024/feed/ 0 https://gezmeliyiz.com/sahindere-kanyonu-nerede-giris-ucreti-nedir/ https://gezmeliyiz.com/sahindere-kanyonu-nerede-giris-ucreti-nedir/#respond Wed, 27 Mar 2024 11:56:13 +0000 https://gezmeliyiz.com/?p=1585 Altınoluk Şahindere Kanyonu, ülkemizin en güzel bölgeleri arasında olmakla birlikte, her yıl on binlerce insanın ziyaret ettiği bir yerdir. Biz de bu içeriğimizde siz değerli...]]>

Altınoluk Şahindere Kanyonu, ülkemizin en güzel bölgeleri arasında olmakla birlikte, her yıl on binlerce insanın ziyaret ettiği bir yerdir. Biz de bu içeriğimizde siz değerli okurlarımız için Şahindere Kanyonu hakkında bilgiler verip, kanyon bölgesini sizlere tanıttık. O halde buyurun, ilgili içeriğimizi hep birlikte okuyalım.

Şahindere Kanyonu

Kaz Dağlarının en güzel kesimlerinden birinde yer alan Şahindere Kanyonu, temiz havası ve doğal güzellikleri ile bizleri kendisine hayran bırakıyor desek, çok da abartmış olmayız. Deniz seviyesinden tam 836 metre yükseklikte bulunan Şahindere Kanyonu’nda piknik, doğa yürüyüşüne, fotoğraf – video çekimi, soğuk su göletlerinde yüzmek ve kamp gibi eğlenceli etkinler yapabilirsiniz. Hatta dilerseniz burada birkaç günlüğüne kamp kurup, o süre içerisinde de diğer tüm aktiviteleri en güzel şekilde yaparak, tatilinizi çok daha eğlenceli bir hale getirebilirsiniz. 

Birbirinden farklı yürüyüş rotaları bulunan bu kanyonda, şelale yönüne doğru ilerleyen yolu sizlere öneririz. En sıcak günlerde bile olsanız, yaklaşık 500 metre uzunluğundaki bu rota dahilinde yürüdüğünüzde o sıcağı pek de hissetmezsiniz. Ancak sıcak havadan önemli ölçüde korunacağınız bu yolda ilerledikçe, birkaç tane dere bölgesinden geçmeniz gerekecektir. Tabi bu derelerin bazılarının diz kapağınıza kadar derinleşebileceğini de belirtmek isteriz. Eğer kendinizce bazı tedbirler almak isterseniz, yanınızda şort ve terlik bulundurmanız sizin için avantajlı olacaktır.

Yürüyüş yolunu tamamladığınızda ise çok güzel bir şelale ve şelale sularının döküldüğü şirin bir gölet göreceksiniz. Şelaleden akan su ile birlikte sürekli olarak tazelenen bu gölet, yazın sıcak günlerinde yüzme keyfi yapmanız için oldukça ideal bir yerdir. Ancak hava ne kadar sıcak olsa da bu göletin suyu epeyce bir soğuk olduğu için yüzme keyfinizi biraz erken saatte sonlandırmanız muhtemeldir. 

Şelale bölgesinde çok yakın bir konumda bulunan piknik alanına gelerek, burada sevdiklerinizle birlikte kaliteli vakitler geçirebilirsiniz. Altınoluk Şelalesi Kanyonu Piknik Alanı, yerel bir işletme tarafından idame ediliyor olup, bu alana giren her bir misafir grubundan ücret talep edilmektedir. Bu piknik alanı, bir dere sahası üzerinde olmakla birlikte, burada oturabileceğiniz masalar da mevcuttur. Ve burada sevdiklerinizle birlikte piknik yaparken, aynı zamanda mangal yakabileceğinizi de bilmenizi isteriz. Ancak burada piknik yapan hemen herkes, eş zamanlı olarak mangal yaptığı için bazı zamanlarda nefes alma konusunda zorluk yaşayabilirsiniz.

Şimdi tüm bu güzel aktivite ve etkinlerin ardından, sizlere çok daha heyecan verici bir yer tanıtımı yapmak istiyoruz. Şahindere Kanyonunda bulunan Kazdağı Cam Seyir Terası, bu kanyona geldiğinizde mutlaka gitmeniz gereken bir yerdir. Cam teras üzerine çıktığınızda kendinizi adeta göklerde uçan bir kuş gibi hissedecek ve etrafınızdaki o eşsiz manzaranın tadını çıkaracaksınız. Buraya geldiğinizde ise etraftaki manzarayı izlemek için yerleştirilmiş olan dürbünleri kullanabilirsiniz. Manzarayı doyasıya izledikten sonra elinize kameranızı alıp, tüm bu anları ölümsüzleştirmek için fotoğraf ve video çekmenizi de tavsiye ederiz. 

Şahindere Kanyonu Nerede?

Balıkesir’in Edremit ilçesine bağlı olan Şahindere Kanyonu, bölgedeki Kaz Dağları üzerinde yer almaktadır. Kanyona en yakın yerleşim yeri ise Edremit’in Altınoluk beldesidir. Bu beldeye sadece 2 kilometre uzaklıkta yer alan Şahindere Kanyonu, kolay gidilebilir tatil yerleri arasındadır. 

Şahindere Kanyonu Yol Tarifi

Şahindere Kanyonu yol tarifi soran misafirler için, bu kanyona gidiş güzergahını şu şekilde tarif edebiliriz; İlk olarak Edremit’in Altınoluk beldesine ulaşım sağlamanız gerekmektedir. Daha sonra, bu beldenin de içinden geçip Edremit – Çanakkale yolu kullanarak, oradaki tabelaların da yönlendirmesi ile Şahindere Kanyonu bölgesine giriş yapmış olursunuz.

Şahindere Kanyonu Giriş Ücreti 2024

Şahindere Kanyonu giriş ücreti 2024 yılı için her bir kişi başına 15 TL’dir. Ve bu kanyonu haftanın her günü sabah 08:00 ile akşam 18:00 saatleri arasında gelip görebilirsiniz.

Herkese merhaba, Türkiye’deki kanyonlar hakkında bilgi vermiş olduğumuz bu içeriğimizin konusu Göynük Kanyonu olacak. Ülkemizdeki nadide doğal güzelliklerden biri olan bu kanyon, yerli ve yabancı turistler açısından da oldukça popüler bir yerdir.

Burada, doğal güzellikler arasında olan birbirinden görkemli şelaleler, bitki türleri ve canlılar yer almaktadır. Ayrıca insan yapımı olan havuzların da yine kanyon bölgesine ekstra bir güzellik kattığını belirtmek isteriz. Aynı zamanda bulunduğu bölgenin de en çok ziyaret edilen turistlik yerlerinden biri olan kanyon, çeşitli doğa sporları açısından da son derece uygun niteliktedir.

Göynük Kanyonu’nda ne yapılır diye soracak olursanız, sırasıyla; doğa yürüyüşleri, rafting, trekking, kano turu, yüzme ve dalış gibi etkinlikleri örneklendirebiliriz.

Likya Yolu üzerinde yer alan Göynük Kanyonu, aynı zamanda Beydağları Sahili Milli Parkı bölgesi olarak da bilinir. Ve burası bir özel işletme tarafından faaliyette olmakla birlikte, bölgeye geldiğinizde ihtiyaç duyabileceğiniz her şeyi de yine bu işletmeden satın alabilir veya kiralayabilirsiniz. Kanyon girişinden şöyle bir ilerledikten sonra buradaki yapay göletlere ulaşıyorsunuz. Bölgenin o eşsiz güzelliği ise işte tam da bu noktada gözlerinize şayan olmuş oluyor.

Gölet çevresinde ise bir adet macera parkı ile zipline hatları mevcuttur. Hem bu parkta güzel ve huzurlu bir vakit geçirebilir, hem de 40 metre yükseklikte olan ve 65 kilometre hıza kadar ulaşan ziplinede doyasıya eğlenebilirsiniz. Bu kısımdan da biraz ilerlediğinizde ise kanyon içerisindeki doğal gölet bölgelerine ulaşmış olacaksınız. İşte bu doğal havuz, tatilcilerin yüzmesi ve diğer su sporlarını yapabilmesi için son derece uygun bir yerdir. Eğer Göynük Kanyonu’nda piknik yapmak isterseniz, burada ateş ve mangal yakmanın da yasak olduğunu sizlere belirtmek isteriz. Az önce ise bu kanyonun bir işletme yönetiminde olduğunu belirtmiştik. O işletme, kanyon bölgesine açmış olduğu restoranlar ile buradaki tatilcilere birbirinden güzel menü seçenekleri sunmaktadır. Siz de buradaki restoran ve kafeleri tercih ederek öğünlerinizde dilediğinizi yiyip içebilirsiniz.

Sıra konaklamaya geldiğinde ise yine Göynük Kanyonu kalınacak yer alternatifleri de olmakla birlikte, size bu çevredeki otelleri önerebiliriz. Göynük Kanyonu otel seçenekleri sayıca fazla olduğu için burada her bütçeye uygun bir oteli rahatlıkla bulma imkanına sahip olacaksınız. Özellikle de erken rezervasyon fırsatlarından faydalanarak, ucuz otel seçeneklerini en iyi şekilde yakalamış olursunuz.

Göynük Kanyonu Nerede?

Göynük Kanyonu nerede diye soracak olan tatilcilerimize, bu doğa harikası yerin Akdeniz bölgesinde yer aldığı bilgisini vermek isteriz. Detaylı konum verecek olursak da Göynük Kanyonu, Antalya’nın Kemer ilçesinin Göynük köyünde yer almaktadır. Uzaklık bakımından ise burası, Antalya il merkezine 40 kilometre, Kemer ilçe merkezine 13 kilometre ve Göynük köyüne ise yaklaşık 5 kilometre uzaklıktadır. Siz değerli okurlarımız bu kanyonu, hem Antalya gezilecek yerler listenize ve hem de Kemer gezilecek yerler listesine eklemelisiniz.

Göynük Kanyonu’na Nasıl Gidilir?

Şimdi de Göynük Kanyonu’na nasıl gidilir sorusuna cevap verelim. Bölgesinde bulunduğu Göynük köyüne 45 dakikalık bir yürüme mesafesi uzaklıkta olan bu kanyon, iki tekerlekli taşıtlarla da kolaylıkla ulaşabileceğiniz bir yerdir. Göynük köyünden kanyon bölgesine düzenli olarak 4×4 jip safari ve motosiklet turları düzenlenmektedir. Ayrıca Göynük köyünden her saat başı kalkan otobüsler, tatilcileri bu kanyona ulaştırıyor.

Buraya şehir dışından gelmek istiyorsanız bile ilk olarak Antalya terminali veya havaalanına iniş yapıp, oradan da toplu taşıma yoluyla Kemer ilçesine gidebilirsiniz. Kemer ilçe merkezinden de yine toplu taşımalarla Göynük köyüne gitmeniz ve oradan da kanyon alanına ulaşım sağlamanız mümkündür.

Eğer kendi aracımla gelmek istiyorum diyorsanız, öncelikle Göynük köyüne gelmeniz gerekecektir. Sonrasında ise sadece birkaç kilometrelik bir mesafeniz kalacak ve o köyün tüm yollarında bulunan tabelalar, sizleri doğrudan Göynük Kanyonu’na götürecektir. Aracınızı kanyonun özel otoparkına bıraktıktan sonra yaklaşık 1 kilometre kadar yürüyüp, kanyonun giriş kısmındaki yapay göletleri görerek bölgeyi keşfetmeye başlayabilirsiniz.

Göynük Kanyonu’nda Yüzülür Mü?

Göynük Kanyonu, yüzme aktiviteleri için son derece uygun bir doğal oluşumdur. Burada, diğer yüzme yerlerinin aksine oldukça soğuk ve doğal tatlı sularda yüzme fırsatını elde etmiş olursunuz. Özellikle de yazın Antalya sıcağının gerçekten de çok yüksek derecelere çıktığını düşünürsek, o sıcak günlerde Göynük Kanyonu’nda yüzmek, sizleri gerçek anlamda serinletecektir. Ancak kanyondaki yüzme yerlerinin derinlikleri değişim gösterebildiği için yüzme esnasında çok dikkatli olmanızı ve eğer iyi bir yüzücü değilseniz dibini görmediğiniz kısımlara gitmemenizi tavsiye ederiz.

Göynük Kanyonunda Kamp Yapılır Mı?

Göynük Kanyonu’nda kamp kurulmasına izin verilmemektedir. Tatil için bu kanyona gelecek olan misafirler, eğer konaklamak isterlerse bunun için kanyon çevresindeki otel seçeneklerini tercih edebilirler.

Göynük Kanyonu Giriş Ücreti 2024

Göynük Kanyonu giriş ücreti 2024 yılı ücreti 90 TL’dir.

Göynük Kanyonu Rafting Ücreti 2024

Eğer burada rafting yapmak isterseniz, kanyon işletmesinden 500 TL karşılığında kask ve can yeleği kiralayabilirsiniz. Ek olarak, Göynük Kanyonu bir özel işletme dahilinde tatilci ağırladığı için buradaki her bir eğlence ve aktivite türünün belirli bir ücreti vardır. Yine aynı şekilde kanyona giriş ve çıkış saatlerini de buradaki işletme belirliyor. Göynük Kanyonu açılış saati sabah 09:00 ve kapanış saati ise akşam 18:00’dır

Bu yazımız ilginizi çektiyse Antalya Kapuz Kanyonu yazımızı incelemenizi öneririz!