Gezilecek Yerler – Gezmeliyiz https://gezmeliyiz.com Türkiyenin Gezi Rehberi Tue, 21 Jan 2025 13:28:40 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.8.2 https://gezmeliyiz.com/wp-content/uploads/2022/06/cropped-icon-32x32.png Gezilecek Yerler – Gezmeliyiz https://gezmeliyiz.com 32 32 Heybeliada Kalacak Yerler 2025 – En İyi 5 Yer https://gezmeliyiz.com/heybeliada-kalacak-yerler/ https://gezmeliyiz.com/heybeliada-kalacak-yerler/#respond Wed, 22 Jan 2025 11:24:35 +0000 https://gezmeliyiz.com/?p=4756 Heybeliada Kalacak Yerlerİstanbul’un kalabalığından uzaklaşıp doğayla iç içe bir tatil yapmak isteyenler için Heybeliada, eşsiz güzellikleri ve huzurlu atmosferiyle ideal bir kaçış noktasıdır. Prens Adaları’nın incilerinden biri...]]> Heybeliada Kalacak Yerler

İstanbul’un kalabalığından uzaklaşıp doğayla iç içe bir tatil yapmak isteyenler için Heybeliada, eşsiz güzellikleri ve huzurlu atmosferiyle ideal bir kaçış noktasıdır. Prens Adaları’nın incilerinden biri olan bu ada, tarihi dokusu, yemyeşil çam ormanları ve masmavi deniziyle ziyaretçilerini büyüler. Tatilinizi burada geçirirken hem doğanın tadını çıkarabilir hem de adanın sıcak ve samimi konaklama seçeneklerinde keyifli bir deneyim yaşayabilirsiniz.

Heybeliada Kalacak Yerler Listesi

İşte Heybeliada’da konaklama için tercih edebileceğiniz en iyi yerler ve ipuçlarına gelin beraber bakalım.

Heybeli Butik Hotel

Heybeliada’da kalacak yerler arasında ön planda görünmekte olan bu mekan, konaklama için üst düzey bir seçenek olabilmektedir.

Heybeli Butik Hotel

Heybeli Butik Hotel’in Başlıca özellikleri Nelerdir?

  • Günlük kat hizmetleri
  • Marina
  • Restoran
  • Oda servisi
  • Gidiş-dönüş havaalanı transfer servisi
  • Teras
  • 24 saat açık resepsiyon
  • Bahçe
  • Kütüphane
  • Resepsiyonda emanet kasası
  • Hafif yemek büfesi/şarküteri
  • ATM/banka hizmetleri
  • Ücretsiz kahvaltı
  • Havaalanı transferi
  • Ücretsiz kablosuz internet
  • Restoran
  • Klima
  • Çamaşırhane

Heybeli Butik Hotel’e Nasıl Ulaşım Sağlayabilirim?

  • Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı (SAW) – 18,4 km
  • İstanbul Kartal İstasyonu – 9 dk. sürüş mesafesinde
  • İstanbul Bostancı İstasyonu – 17 dk. sürüş mesafesinde
  • Yenikapı İstasyonu – 45 dk. sürüş mesafesinde
  • Gidiş-dönüş havaalanı transfer servisi

Heybeli Butik Hotel’de Ailelerin Talep Ettiği Özellikler Nelerdir?

  • Ücretsiz beşik/çocuk yatağı
  • Otelde oyun parkı
  • Küçük mutfak
  • Özel banyo
  • Ayrı oturma alanı
  • Premium TV kanalları
Heybeli Butik Hotel Google Harita Konumu
Merit Halki Palace

Merit Halki Palace

Marmara denizi, İstanbul ve Heybeliada’nın tüm eşsiz manzaralarını ziyaretçilerine sunmakta olan otel, klasik mobilyalar ile dekore edilmiş olup, klasik birçok mobilyaya sahiptir. Adanın en sessiz ve huzurlu atmosferini çıkarmanızı sağlayacak olan bu otelde, beyaz ve pembe renkler hakim olmaktadır. 45 farklı odaya sahip olan otelin hiçbir yerinde sigara içilmemektedir. Otelin odalarında rahat bir konaklama adına manzaralı geniş bir balkon, halı, merkezi ısıtma, merkezi klima, ses geçirmeyen perdeler, konforlu yatak ürünleri, sınırsız internet erişimi, lüks banyolar ve oda servisi gibi hizmetler yer almaktadır.

Otele ait olan açık yüzme havuzu ve çocuk havuzları ile eğlencenin her türlüsünü bu mekanda yaşamanız mümkün olabilmektedir. Ayrıca otel adada yer alan en kaliteli plajlara ise fazlaca yakın bir konumda bulunmaktadır. Otel tarafından misafirlere; tüm kahve çeşitleri, günlük tatlılar ve lezzetli atıştırmalıklar gün boyunca ikram edilmektedir. Otelin terasında kahvaltı yapabilir ve akşam yemeğinde etkileyici manzara eşliğinde lezzetlerin tadına varabilirsiniz.

Otel Yeme ve İçme Alternatifleri Nelerdir?

  • Bar/lounge sayısı
  • Bar
  • Açık Restoran
  • Kapalı Restoran
  • Alakart Restorant Sayısı
  • Açık Restorant Sayısı
  • Kapalı Restorant Sayısı

Otel’in Sunmuş Olduğu Aktiviteler

  • Açık havuz
  • Açık havuz sayısı
  • Tesis Kapasitesi
  • Balo Salonu
  • Asansör
  • Konferans alanı
Merit Halki Palace Google Harita Konumu
Prenset Pansiyon

Prenset Pansiyon

Her mevsim tercih edebileceğiniz bu pansiyon, adada denize sıfır bir şekilde konumlandırılmış durumdadır. Bu pansiyon, Vintage mobilyalar ile süslenmiş olup, iç mekanlarda ise daha çok canlı renkler tercih edilmiştir. Otel içerisinde sigara içmenin yasak olduğu 9 adet oda bulunmaktadır. Eşsiz İstanbul’un ve Marmara adasının manzarasının olduğu bu otelde; şık duvar kağıtları, geniş pencereler, manzaralı balkonlar, klima, şömine, çalışma masası, TV, buzdolabı, banyo yer almaktadır.

Prenset Pansiyon Google Harita Konumu
Perili Köşk Concept Hotel

Perili Köşk Concept Hotel

Değirmenburnu Tabiat Parkı içerisinde, denize sıfır bir konumda yer alan bu hotelin tüm dekorasyonu zarif bir şekilde hazırlanmıştır. Asırlık çam ağaçlarının olduğu bu alanda dinlenmek ve huzurlu bir zaman geçirmek mümkün olabilmektedir. Hotelde hem hafta sonu tatilleri hem de balayı ve aile tatilleri için tercih edilmekte olan oldukça güzel odalar bulunmaktadır. Marmara denizi ve çam ormanı manzaralı seçeneklere sahip olan bu otel odalarında ise mobilya ve manzaralı odalar, şık deri koltuklar, aydınlatmalar, merkezi ısıtma alternatifleri, yataklar, TV, klima, siyah süslü banyo, kaliteli banyo ürünleri ve 24 saat devam eden oda servisi fazlaca dikkat çekmektedir.

Hotel içerisinde uluslararası şarap menüleri, hem yerli hem de yabancı alkollü ve alkolsüz içecekler ile canlı müzik performansları bulunmaktadır.

Hüseyin Rahmi Gürpınar Müzesi, Değirmen Tepesi, Değirmenburnu Tabiat Parkı ve Aya Yorgi Uçurum Kilisesi gibi birçok turistik mekanları, yürüyüş parkurlarını ve bisiklet kiralayarak keşfe çıkabileceğiniz Perili Köşk Concept Hotel’de eğlenceli zamanlar geçirmeniz mümkün olabilmektedir.

Perili Köşk Concept Hotel Google Harita Konumu
Selanikli Pansiyon

Selanikli Pansiyon

İstanbul’un yanı başında bulunmakta olan turistik adalardan en görkemlisi Heybeliada’da bulunmakta olan bu otelde toplamda 18 adet oda bulunmaktadır. 18 adet oda ile huzuru ve sessizliği ziyaretçilerine sunmakta olan hotel, genel olarak hafta sonu kaçamağı yapan bireyler tarafından tercih edilmektedir. Hotele ulaşım sağlamak için İstanbul’dan kalkış yapan tüm vapurları kullanmak mümkün olabilmektedir. İskeleden indikten sonra kısa bir yürüyüş ile pansiyona ulaşmak oldukça kolay. Pansiyon’un odalarında konforlu yatakların yanı sıra birçok farklı ihtiyaç halinde lazım olabilecek eşyalar da yer almaktadır. Bazı odalardan Heybeliada ve Marmara Denizi manzarasını izlemek fazlası ile mümkün olabilmektedir. Buna ek olarak tesisin ortak alanında yer alan dinlenme bölümünden de yararlanmanız mümkün olabilmektedir.

Hotel içerisinde 24 saat hizmet veren resepsiyon, gazete, bagaj odası ve hızlı giriş-çıkış sistemi siz değerli ziyaretçiler ile birlikte olabilmektedir. Hotel içerisinde verilen hizmetlere ek olarak; kuru temizleme, ütü ve fotokopi hizmetleri de ek ücret karşılığında verilmektedir.

Selanikli Pansiyon Google Harita Konumu ]]>
https://gezmeliyiz.com/heybeliada-kalacak-yerler/feed/ 0
Pendik Gezilecek Yerler 2025 – En İyi 9 Yer https://gezmeliyiz.com/pendik-gezilecek-yerler/ https://gezmeliyiz.com/pendik-gezilecek-yerler/#respond Tue, 21 Jan 2025 13:24:01 +0000 https://gezmeliyiz.com/?p=4736 Pendik Gezilecek YerlerPendik’te gezilecek yerler, günümüzde gezmeyi seven ve yeni yerler keşfetmeyi düşünmekte olan herkese hitap eden birçok farklı yere ev sahipliği yapmaktadır. Pendik Gezilecek Yerler Bu...]]> Pendik Gezilecek Yerler

Pendik’te gezilecek yerler, günümüzde gezmeyi seven ve yeni yerler keşfetmeyi düşünmekte olan herkese hitap eden birçok farklı yere ev sahipliği yapmaktadır.

Pendik Gezilecek Yerler

Bu bölgede gezilecek birçok alternatif gezi alanı bulunmaktadır. Gezilecek yerler arasında; birbirinden güzel yapılar, birbirinden güzel doğa mekanları, birbirinden güzel yemek yerleri bulunmaktadır.

Pendik Sahili

Pendik Sahili

İstanbul Anadolu yakasında yer almakta olan Pendik sahili, oldukça güzel yerlere sahip olmaktadır. Pendik sahil bünyesinde günbatımını izleyebilir ve birçok farklı alanında piknik yapabilirsiniz. Piknik sahili içerisinde ayrıca yürüyüş parkurları, çocuk oyun alanları ve tenis sahaları da yer almaktadır. Hafta sonları oldukça kaliteli bir şekilde vakit geçirebileceğiniz bu alanda birçok tarihi izlere rast gelmek mümkün olabilmektedir.

Adres: Batı, Sahil Blv, 34890 Pendik/İstanbul

Pendik Sahili Google Harita Konumu
Pendik Marintürk

Pendik Marintürk Alışveriş ve Yaşam Merkezi

Pendik ilçesinde yer almakta olan bu alışveriş merkezi ilçenin göz bebeği olarak bilinmektedir. Açık hava içerisinde alışveriş yapabilme imkanlarının olduğu bu alan özellikle hafta sonları çok fazla kalabalık bir şekilde olmaktadır. Alışveriş merkezi içerisinde birçok farklı cafe ve restoran yer almaktadır.

Adres: Batı, Marinturk AVM, Sahil Blv, 34890 Pendik/İstanbul

Pendik Marintürk Google Harita Konumu
Viaport Asia

Viaport Asia (Outlet Shopping)

Pendik ilçesinde yer almakta olan bu mekan içerisinde birçok alışveriş yapma imkanı yer almaktadır. Ayrıca bu mekan toplamda 365 bin metrekarelik bir alana kurulmuş durumdadır. Çocuk oyun alanları, lunapark, bowling, sinema salonları ve eğlence merkezlerinin yer aldığı bu mekanda eğlenceli zamanlar geçirmek mümkün olabilmektedir.

Adres: Yenişehir, Dedepaşa Cd No:19, 34912 Pendik/İstanbul

Viaport Asia Google Harita Konumu
Güzelyalı Sosyal Tesisleri

Güzelyalı Sosyal Tesisleri

Güzelyalı sosyal tesisleri bu mekanda oldukça güzel zaman geçirmek mümkün olabilmektedir. mekanda piknik yapmak ve eğlenceli zamanlar geçirmek mümkün olabilmektedir. Tesis içerisinde dinlenmek, restoranlarda zaman geçirmek, açık ve kapalı alanlarda zaman geçirmek mümkün olabilmektedir.

Adres: Güzelyalı, Sahil Blv No:72, 34903 Pendik/İstanbul

Güzelyalı Sosyal Tesisleri Google Harita Konumu
Yenişehir Mesire Alanı

Yenişehir Mesire Alanı

Geçmişten birçok farklı izin olduğu bu bölgede, birçok aktivite ile kaliteli zamanlar geçirmek mümkün olabilmektedir. Yenişehir mesire alanı muazzam bir bölge olarak bilinmektedir. Mesire alanı içerisinde; çocuk oyun parkı, yürüyüş parkı, bisiklet parkurları ve piknik alanları yer almaktadır. Mekana genel olarak aileler gelmekte ve oldukça eğlenceli zamanlar geçirilebilmektedir.

Yenişehir Mesire Alanı Google Harita Konumu
Kurnaköy Piknik Alanı

Kurnaköy Piknik Alanı

Mutlaka aileniz ile beraber gelmeniz gereken mekanlardan birisi olan Kurnaköy Piknik Alanı, doğa ile iç içe olacağınız bu yerlerde sevdikleriniz ile huzurlu vakit geçirmeniz mümkün olabilmektedir. bu mekanda çocuk parkı, yürüyüş yolları ve koşu alanlarının yer aldığı bu mekanda kaliteli zaman geçirmek mümkün olabilmektedir. Mekanda kaliteli ve eğlenceli zamanlar geçirmeniz mümkün olabilmektedir.

Adres: Kurna, 34916 Pendik/İstanbul

Kurnaköy Piknik Alanı Google Harita Konumu
Pendik Höyüğü

Pendik Höyüğü

Pendik höyüğü, tarihten büyük izler taşımakta olan bir yapıdır ve bu yapı ortalama olarak 8400 yıllık bir geçmişe sahip olabilmektedir. Bizans dönemine ait olan bu mekanda çanak çömlek, yontma taş aletleri yer almaktadır. Tarih sevenlerin ve arkeoloji sevenlerin mutlaka ziyaret etmesi gereken yerler arasında bulunmaktadır.

Temenye

Temenye

Pendik ilçesinde yer almakta olan muazzam yerlerden birisi olan Temenye, tarihten izler taşıyan yapıtlarda yer alan bu ilçelerde gezmek büyük bir keyif vermektedir. İlçede görülmesi gereken yapıtlardan birisi olan Temenye isimli mekanda Hz. Yahya kilisesi bulunmaktadır. Diğer adıyla vaftizci kilisesi olarak da bilinmektedir.

Adres: Kaynarca, Ankara Caddesi No:245, 34890 Pendik/İstanbul

Temenye Google Harita Konumu
Sultan Konağı

Sultan Konağı

Tarihten fazlaca iz taşımakta olan Sultan Konağı, Pendik ilçesinde mutlaka gitmeniz ve görmeniz gereken yerler arasında yer almaktadır. Son derece harika yapıtlardan birisi olan Sultan Konağı, diğer ismi ile Aynalı Konak olarak da bilinmektedir. Bu mekan Osmanlı padişahlarından Sultan Abdülmecit tarafından inşa ettirilmiştir.

Sultan Konağı Google Harita Konumu ]]>
https://gezmeliyiz.com/pendik-gezilecek-yerler/feed/ 0
Ihlamur Kasrı, Nerede, Nasıl Gidilir, Giriş Ücreti 2025 https://gezmeliyiz.com/ihlamur-kasri/ https://gezmeliyiz.com/ihlamur-kasri/#respond Sat, 27 Jul 2024 11:43:29 +0000 https://gezmeliyiz.com/?p=1724 IhlamurKasrıBu içeriğimizde siz değerli okurlarımız için Ihlamur Kasrı adındaki tarihi yapıtı inceleyeceğiz. Abdülmecit tarafından yaptırılmış olan bu yapıtın, o dönemin halkı tarafından gerçekten de çok...]]> IhlamurKasrı

Bu içeriğimizde siz değerli okurlarımız için Ihlamur Kasrı adındaki tarihi yapıtı inceleyeceğiz. Abdülmecit tarafından yaptırılmış olan bu yapıtın, o dönemin halkı tarafından gerçekten de çok sevilip beğenildiğini söyleyebiliriz. Bu büyük mekanın aslında Merasim Köşkü ve Maiyet Köşkü olarak iki farklı Kasr’dan oluşmaktadır. Ve bu iki yapıtın birleşmesi ile oluşan, bir de buna Merasim Köşkü’nün eklenmesi ile tek bir yapıt haline gelen mekanın genel ismi ise Ihlamur Kasrı olarak betimlenmiştir. Biz de sizler için mekanı araştırdık ve hakkında çeşitli bilgilendirme edineceğiniz bu içeriğimizi hazırladık. Herkese keyifli okumalar dileriz.

 

Ihlamur Kasrı

Planlaması dikdörtgen şeklinde olan yapıt, kesme taşlar kullanılarak inşa edilmiştir. Mekanın önemli bir kısmı olan ve Maiyet Köşkü olarak tanımlanan kısmı daha sade bir tasarıma sahipken, buranın yapılış amacı ise sultan ve harem kadınlarının kullanımı için sunulmasıydı.

Ihlamur Kasrı’nın genel yapısına şöyle bir göz attığımızda, Havuzlu Ihlamur Mahalli, Muhabbet Bahçesi ve Hacı Hüseyin Bağı isimlerinin verildiği, üç adet dinlenme alanı olduğunu görüyoruz. Aynı zamanda, az önce sıraladığımız bu üç adet dinlenme alanının içerisinde konumlandırılmış olan kasır, Sultan III. Ahmet öneminde ise has bahçeye dönüştürülmüştür. Yıllar ilerleyip Cumhuriyet döneminin ilk çeyreklerine geldiğimizde ise bu iki kasrın da hiçbir şekilde kullanılmadığını söyleyebiliriz. Ancak bu esnada kasırların isimlerinde değişikler olmuş ve Maiyet Köşkü olarak bilinen kısmı Tarihi Köşkler Müzesi adını alırken, Merasim Köşkü olarak bilinen kısmı ise Tanzimat Müzesi olarak adlandırılmıştır. Peki, Ihlamur Kasrı’nda ne yapılır?

Ihlamur Kasrı
Ihlamur Kasrı

İstanbul’un en merkezi konumlarından birinde olan ancak bir o kadar da sessiz ve sakinliği ile bildiğimiz Ihlamur Kasrı, her ne zaman giderseniz gidin rahatça yürüyüş yapabileceğiniz, gerçekten de huzur dolu bir yerdir. Aynı zamanda İstanbul’un en eski mesire yerleri arasında olmasıyla birlikte, bu mekan ve bölgesinin önemi, ziyaretçileri açısından ekstra bir maneviyata sahiptir.

İstanbul Boğazına yakın gezilecek yerler arasında göstereceğimiz bu bölgede, tarihi bir mekan gezme, birbirinden lezzetli yemekler yeme, huzur dolu sessiz bir yerde vakit geçirme ve dilerseniz de düğün fotoğrafı çekme gibi olanaklardan faydalanabilirsiniz. Bu kasır, yüksek duvarlarla çevrili olan bir bahçe içerisinde yer almaktadır. Buraya gelmek istediğinizde ise ücret ödemeniz ve o şekilde giriş yapmanız gerekmekte. Gerek iç ve gerekse de dış tasarımıyla büyük beğeni toplayan Ihlamur Kasrı’nın hafta sonları gerçekten de çok kalabalık olduğunu belirtmek isteriz. Ayrıca Ihlamur Kasrı’nın İstanbul kahvaltı yapılacak yerler arasında tercih edebileceğiniz en iyi alternatiflerden birisi olduğunu da bilginize sunmuş olalım.

 

Ihlamur Kasrı Nerede ve Nasıl Gidilir?

Ihlamur Kasrı nerede diye merak eden okurlarımız için, bu harika kasrın İstanbul ilimizin çok önemli bir ilçesi olan Beşiktaş’ta bulunduğunu belirtelim. Tam konum olarak Beşiktaş, Yıldız ve Nişantaşı bölgelerinin arasında kalan Ihlamur Kasrı, ulaşım açısından da oldukça kolay bir konumdadır. Ihlamur Kasrı’na nasıl gidilir diye soracak olursanız, öncelikle buraya özel araçlarınızla ve toplu taşımalarla ulaşım sağlayabileceğinizi söyleyebiliriz. Buraya geldiğinizde ise özel aracınızı bırakmanız için Ihlamur Kasrı’na ait bir otopark olmasa bile, yakın çevrede bulunan ücretli otoparkları tercih edebilirsiniz. Bu kasrı mutlaka İstanbul Gezilecek Yerler listenize eklemelisiniz.

 

Ihlamur Kasrı Giriş Ücreti 2024

Ihlamur Kasrı giriş ücreti 2024 yılı için şu fiyat tarifeleri dahilinde belirlenmiştir;

  • Yerli Ziyaretçi Bilet Fiyatı: 50 TL
  • Yabancı Ziyaretçi Bilet Fiyatı: 160 TL
  • İndirimli Bilet Fiyatı:  25 TL
  • Bahçe Bilet Fiyatı: 20 TL

Bu ücretler, kasrın içerisine girip bu mekanı gezip görmek isteyen kişilerden talep edilmektedir. Eğer ki kasrın içerisine girmek istemiyor, sadece buranın bahçesinde vakit geçirmek istiyorsanız, sadece 20 TL gibi bir ücret ödeyerek içeriye girebilirsiniz.

Ihlamur Kasrı’na, sabah 09:00 ile akşam 17:00 saatleri arasında giriş yapmanız mümkün. Haftanın 6 günü ziyarete açık olan kasır, temizlik ve bakım işlemleri için sadece Pazartesi günleri ziyarete kapalıdır.

]]>
https://gezmeliyiz.com/ihlamur-kasri/feed/ 0
Göbeklitepe Giriş Ücreti, Nerede? Ne Zaman Bulundu? 2025 https://gezmeliyiz.com/gobeklitepe/ https://gezmeliyiz.com/gobeklitepe/#respond Thu, 27 Jun 2024 13:02:01 +0000 https://gezmeliyiz.com/?p=1449 GöbeklitepeEkranlar başına geçip de bir Göbeklitepe belgeseli izlediğinizi hayal edin. İşte tam da öyle bir belgeselin metinsel halini sizler için sunduğumuz bu içeriğimiz, Göbeklitepe tarihi...]]> Göbeklitepe

Ekranlar başına geçip de bir Göbeklitepe belgeseli izlediğinizi hayal edin. İşte tam da öyle bir belgeselin metinsel halini sizler için sunduğumuz bu içeriğimiz, Göbeklitepe tarihi ve bu bölgenin tüm güzelliklerini sizlere sunacaktır. Bu bölge, 2018 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine dahil olmuş ve Kültür Bakanlığımız da 2019 yılını “Göbeklitepe Yılı” ilan etmiştir. Burada, ortalama çapı 30 metre olan 20 adet yuvarlak ve oval yapı bulunmaktadır. Bu yapıların orta kısmında ise 2 adet “T” şeklinde ve 5 metre yüksekliğinde kireçtaşından bağımsız sütunlar yer almakta. Göbeklitepe yapılarının daha iç kısmına baktığımızda ise iç duvarlarda daha küçük sütunların yer aldığını görüyoruz. Ve buraya gelen herkes, Göbeklitepe’nin kendileri için sunduğu ve çok eski tarihlere uzanan o yaşantıyı en yoğun şekilde hissetmektedir. O halde biz de sözü daha fazla uzatmadan, dilerseniz direkt olarak Göbeklitepe hakkında bilgiler verdiğimiz içeriğimizin detaylarına geçelim.

Göbeklitepe Ne Zaman Bulundu?

Göbeklitepe yüzey araştırmasının her ne kadar 1963 yılında İstanbul ve Chicago Üniversiteleri tarafından yapıldığı söylense de asıl resmi keşif işlemi, 1994 yılında Alman arkeolog Klaus Schmidth tarafından gerçekleştirilmiştir.

Göbeklitepe Ne Zaman Bulundu
Göbeklitepe Ne Zaman Bulundu

Alman arkeolog tarafından yapılan keşif işlemlerinden önce, bu bölgede bulunun tarla sahibi Mahmut Kılınç adlı kişinin 1983 yılında toprağı sürerken denk geldiği taşı alarak Şanlıurfa müzesine götürmesi de yine Göbeklitepe’ni keşfi açısından önemli gelişmeler arasında gösterilmektedir. Ancak buna rağmen o dönemin müze yetkilileri, bu taşın önemini tam olarak kavrayamamakla birlikte, Göbeklitepe’nin keşfi de hiçbir şekilde hızlandırılmamıştır.

Bu olaydan 11 yıl sonra, az önce de bahsettiğimiz gibi Alman arkeolog Klaus Schmidth tarafından yapılan araştırmalarda, gerçekten de insanı hayrete düşüren bulgulara rastlandı. Burası, toplamda 15 metre yüksekliğinde, 300 metre çapa sahip bir alanı kapsıyordu. Ve henüz ilk araştırmalarda bile 20 farklı daire içerisinde toplam 200’den fazla sütun bulunduğu, bu sütunların her birinin de 6 metre yükseklik ile 10 ton ağırlığa sahip olduğu saptanmıştır.

Göbeklitepe Nerede?

Şanlıurfa şehrimizin sınırları içerisinde yer alan Göbeklitepe, şehir merkezinin yaklaşık 18 metre kuzeydoğusundaki Örencik Köyüne çok yakın bir mesafededir.

Göbeklitepe’ye Nasıl Gidilir?

12 bin yıllık kültür merkezi olan Göbeklitepeye gitmek için öncelikle özel araçlarınızı kullanarak bu bölgenin hemen yanına kadar kolaylıkla gelebilirsiniz. Buraya gelmek için toplu taşıma aracını kullanmak isteyen misafirler ise Şanlıurfa şehir merkezinde bulunan Abide Durağına giderek, buradan kalkan 100 numaralı otobüslere binip, Göbeklitepe’ye direkt olarak ulaşım sağlayabilmektedir.

Göbeklitepe Giriş Ücreti 2024

Göbeklitepe giriş ücreti 2024 yılı için 450TL’dir. Size belirtmek isteriz ki; Göbeklitepe’de Müzekart geçerlidir. Müze kart sahibi olarak burayı yılda 2 defa ücretsiz bir şekilde ziyaret etmeniz mümkün. Ayrıca öğrenci ve öğretmenler için herhangi bir giriş ücreti talep edilmediği bilgisini de sizlerle paylaşmak isteriz.

Göbeklitepe ziyaret saatleri ise şu şekildedir;

  • Nisan ile Ekim ayları arasında; 08:00 – 19:00
  • Ekim ile Nisan ayları arasında; 08:00 – 17:00

Tarihin sıfır noktası olarak tanımlanan Göbeklitepe’yi tam anlamıyla gezip görmeniz, yaklaşık olarak 1 saatlik sürenizi alacaktır. Aslında burası çok geniş bir bölgeyi kaplamakla birlikte, bu genişçe bölgenin sadece küçük bir kısmı halk ziyaretine açıktır. Diğer kısımlarında ise kazı ve çalışmalar, büyük bir hassasiyetle sürdürülmektedir.

Göbeklitepe’nin Tarihi

Göbeklitepe Tarihi
Göbeklitepe Tarihi

Göbeklitepe tarihi, 12 bin yıllık köklü bir geçmişe dayanmaktadır. Burası, tarihi anlamda o kadar köklü bir yer ki; Mısır’da bulunan ve Dünyanın 7 Harikasından biri olarak gösterilen Mısır Piramitlerinden bile tam 7 bin 500 yıl daha önce inşa edilmiştir. Göbeklitepe tarihini araştırdığımızda, bu bölgenin aslında sanıldığı gibi tapınak veya da sığınak olarak kullanılmadığını öğrenmekteyiz. Ancak buranın bir ibadet alanı olduğu yönündeki hipotezlerin oldukça ikna edici seviyelerde olduğunu söyleyebiliriz. Ve bu hipotezlerin kanıtlanması durumunda ise dünyanın en eski ibadet yeri Göbeklitepe olacak. Bu durum, bizlerin şu düşüncelere dalmasına sebebiyet vermekte; insanlık, 12 bin yıl önce bile dini ve bu denli bir karmaşıklıkta yapı inşa etmeyi başarıyorsa, elbette ki bunun çok daha öncesi de vardır.

Göbeklitepe’nin inşa edilme sebebi olarak gösterilen bir diğer hipotez de tarım sektörüdür. Yani araştırmalar sonucunda, insanların ya tarım ya da ibadet için ilk olarak burada yerleşik hayata geçip yaşam sürdüğünü tahmin edilmekte. Bölgeye gelerek tam 100 bin kemik yapısını inceleyip araştırmalar yapan arkeolog Joris Peters, hayvan kemikleri üzerinde kesik izleri ile kıymık uçları olduğunu tespit etmiştir. Ve tüm bunlar da bize gösteriyor ki o zamanın Göbeklitepe halkı, birbirinden farklı kesici ve delici alet kullanarak hayvan avlıyorlardı.

Her ne kadar, genel itibariyle öyle değil dense bile yine de bazı araştırmacılar, buranın bir ibadet yeri veya tarım alanından çok, sığınak olarak kullanıldığını belirtmektedir. Bu yöndeki hipotezlere göre de o dönemde yaşayan kişiler belirli zamanlarda uzak bölgelere göç ediyor, bu göç sırasında ise Göbeklitepe’yi bir sığınak olarak kullanıyordu.

]]>
https://gezmeliyiz.com/gobeklitepe/feed/ 0
Ayasofya Müzesi Giriş Ücreti ve Tüm Detaylar 2025 https://gezmeliyiz.com/ayasofya-muzesi-giris-ucreti-2023/ https://gezmeliyiz.com/ayasofya-muzesi-giris-ucreti-2023/#respond Thu, 27 Jun 2024 07:47:16 +0000 https://gezmeliyiz.com/?p=1903 Ayasofya MüzesiHerkese kucak dolusu sevgiler, bu içeriğimizde sizlerle birlikte Ayasofya Müzesi gezisi yapacak ve bu harika yapıtı hep birlikte tanıyacağız. İstanbul gezilecek yerler arasında olan Ayasofya,...]]> Ayasofya Müzesi

Herkese kucak dolusu sevgiler, bu içeriğimizde sizlerle birlikte Ayasofya Müzesi gezisi yapacak ve bu harika yapıtı hep birlikte tanıyacağız. İstanbul gezilecek yerler arasında olan Ayasofya, inşa edildiği dönemden günümüze kadar değirini korumayı başarmıştır.

Sizlerin de bileceği üzere yine ilk gündemini sarsan bu önemli yapıt, ibadete açılacak mı sorusuyla birlikte hafızaları sıkça meşgul etmişti. Biz de hem müze hem de camii olarak kullanılan bu muhteşem yapıt hakkında sizler için önemli bilgilerde bulunacağız. İşte, Ayasofya Müzesi hakkında merak ettiğiniz her şey…

Ayasofya Müzesi Tarihi Hakkında Bilgi

Ayasofya, aslında Yunanca bir kelime olmakla birlikte “Kutsal Bilgelik” anlamına gelmektedir. Ve bu yapıtın da ilk isminin “Kutsal Bilgelik Kilisesi” olduğunu sizlere belirtmek isteriz. Roma tarihinin ilk imparatoru olan Büyük Konstantin tarafından gelen emirle yapımına başlanan Ayasofya Kilisesi, imparatorun oğlu II. Constantius döneminde açılmıştır.

Tüm bu olayları tarihsel olarak belirtmemiz gerekirse; Ayasofya inşasına 337 yılında başlandığını ve 7 yıllık bir sürecin arından 15 Şubat 360 yılında tamamlanarak Bizans halkının ibadetini açıldığını söyleyebiliriz. Socrates Scholasticus’un kaynaklarına şöyle bir göz attığımızda ise o dönemin Ayasofya Kilisesi isimli yapıtın Artemis Tapınağı üzerine inşa edilmiş olduğu bilgisini de görmekteyiz. Ve Ayasofya’nın üzerine inşa edilmiş olduğu bu yapıta dair günümüzde ise herhangi bir kalıntı mevcut değildir. 

Ayasofya Müzesi Hakkında Bilgi
Ayasofya Müzesi Hakkında Bilgi

İnşa edildikten sonra çok uzun yıllar boyunca Bizans hakimiyetinde olan ve kilise olarak kullanılan bu yapıt, Osmanlı Devleti’nin İstanbul’u fethetmesiyle birlikte 1453 yılında camiye dönüştürülmüştür. Yine o yıllardan itibaren Cumhuriyet dönemlerinin başlarına kadar camii olarak kullanılan Ayasofya’nın, 1934 yılında yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile birlikte müzeye dönüştürülmesine karar verilmiştir.

Yine o dönemlerde alınan bu karar neticesinde 1935 yılı itibariyle başlayan kazı çalışmaları 2020 yılına kadar düzenli şekilde sürdürülmüş ve bu sayede de birçok tarihi eser ve yapıta rastlanmıştır. 2020 yılında ise devlet tarafından yeni bir kararname yayınlanarak Ayasofya’nın tekrardan ibadete açılması resmileştirilmiştir. Tarihi boyunca “Ayasofya Kilisesi”, “Ayasofya-i Kebîr Câmi-i Şerîfi” ve “Ayasofya Müzesi” olarak adlandırılmış olan bu yapıtın şu anki ismi de yine Ayasofya-i Kebîr Câmi-i Şerîfi olarak tasvir edilmektedir. 

 

Ayasofya Müzesi’nde Gezilip Görülecek Kısımlar

Ayasofya Müzesi’nde gezilip görülmesi gereken birçok önemli kısım mevcuttur. Dünyanın en eski katedrali olarak bilinen bu muhteşem yapıt, toplamda 7 bin 500 metrekarelik bir iç alana sahip. Her biri yaklaşık 70 ton ağırlığında ve 20 metre yüksekliğinde olan sütunlar ise Anadolu coğrafyasının farklı bölgelerinden alınarak Ayasofya’ya getirilmiştir.

Tam 15 asırlık köklü bir geçmişe sahip olan Ayasofya, hem Hristiyanlar, hem Müslümanlar ve hem de Cumhuriyet dönemi vatandaşları için çok önemli bir yerdir. Dış görünüşü itibariyle oldukça büyük ve göz alıcı yapısı olan Ayasofya’nın mozaik tasarımları da oldukça dikkat çekiyor. Toplam 5 farklı mozaiğin kullanıldığı bu yapıttaki mozaik türleri ise şunlardır;

Apsis Mozaiği

Ayasofya Müzesi Apsis Mozaiği
Ayasofya Müzesi Apsis Mozaiği

Kubbe Melek Tasfirleri

Kubbe Melek Tasfirleri
Kubbe Melek Tasfirleri

Deisis Kompozisyonu

Deisis Kompozisyonu
Deisis Kompozisyonu

Kommenoslar Mozaiği

Komnenoslar Mozaiği
Komnenoslar Mozaiği

VI. Leon Mozaiği

VI. Leon Mozaiği
VI. Leon Mozaiği

Ayasofya’ya geldiğinizde öncelikli olarak bu muhteşem mozaikleri gezip görmenizi tavsiye ediyoruz. Bu mozaiklerin her biri adeta geçmiş tarihe ışık tutar niteliktedir. Ve aralarından Apsis Mozaiği olarak bilineni ise 9’uncu yüzyıla ait olmakla birlikte Hz. Meryem ile Hz. İsa’nın taht üzerindeki tasvirini anlatmaktadır.

Yine, Ayasofya’nın dış bahçesinde de gezip görebileceğiniz türbe, şadırvan, payandalar, muvakkithane, sebiller, Mimar Sinan’ın inşa ettiği minareler, hazine binası ile imalathanesi gibi kısımlar yer almaktadır. Yine, bu dev ve bir o kadar da harikulade olan yapıtın tüm kısımlarına göz attığınızda Bizans ve Osmanlı’ya ait birçok detaya rastlayacaksınız. Ve tüm bunları gezip görmek, sizleri adeta geçmişe doğru uzun bir yolculuğa çıkaracaktır. 

Ayasofya Müzesi Nerede ve Nasıl Gidilir?

Ayasofya Müzesi nerede diye soracak olan okurlarımız için, bu harika müze ve camii yapıtının İstanbul ilimizde yer alıyor olduğunu belirtmek isteriz. İstanbul’un Fatih ilçesi sınırlarında yer alan Ayasofya, şehrin Tarihi Yarım Ada olarak adlandırılan kısmının tam ortasına konumlandırılmıştır. 

Ayasofya’ya nasıl gidilir diye soracak olursanız da öncelikli olarak buraya kendi özel aracınızla gitmenizi kesinlikle tavsiye etmiyoruz. Çünkü bu bölgenin genel yapısı çok eski bir mimariye sahip olduğu için oldukça dardır. Bunun yerine, toplu taşıma araçlarını tercih edebilirsiniz.

Eğer İstanbul Anadolu Yakası’ndan gelecek olursanız, kıyı ilçelerden kalkan feribotlara binerek Fatih ilçesine ulaşım sağlayabilirsiniz. Veya da Marmaray trenine binip en yakın durak olan Vezneciler’de inerek Ayasofya’ya doğru yürüyebilirsiniz. Ayrıca bu yürüyüş esnasında da çok daha farklı ve güzelliklerle dolu tarihi yerleri de göreceğinizi belirtmek isteriz. 

Ayasofya Müzesi Giriş Ücreti 2024

Ayasofya Müzesi giriş ücreti  Ayasofya camii’nin 2020 yılında ibadete açılmasından  sonra alt katta ki ibadet bölümü ücretsiz olup üst katta ki mozaikleri görmek ve tamamını gezmek isteyenler için 850 TL giriş ücreti bulunmaktadır.

Ayasofya Müzesi Ziyaret Saatleri

Yaz ve kış aylarına göre değişiklik gösteren Ayasofya Müzesi ziyaret saatleri aşağıdaki gibidir;

Yaz dönemi açılış saati = 09:00

Yaz dönemi kapanış saati = 18:00

Kış dönemi açılış saati = 09:00

Kış dönemi kapanış saati = 16:00

]]>
https://gezmeliyiz.com/ayasofya-muzesi-giris-ucreti-2023/feed/ 0
Tarihi Yarımada Gezilecek Yerler | 8 Önemli Yer https://gezmeliyiz.com/istanbul-tarihi-yarimada-gezilecek-yerler/ https://gezmeliyiz.com/istanbul-tarihi-yarimada-gezilecek-yerler/#respond Thu, 27 Jun 2024 06:08:09 +0000 https://gezmeliyiz.com/?p=1875 Tarihi Yarımada Gezilecek Yerlerİstanbul’a giden herkesin mutlaka görmesini tavsiye ettiğimiz tarihi yarımada gezilecek yerler, aslında İstanbul’un bizzat kendisidir. Tam bir kültür ve tarih kenti olan İstanbul, sahip olduğu...]]> Tarihi Yarımada Gezilecek Yerler

İstanbul’a giden herkesin mutlaka görmesini tavsiye ettiğimiz tarihi yarımada gezilecek yerler, aslında İstanbul’un bizzat kendisidir. Tam bir kültür ve tarih kenti olan İstanbul, sahip olduğu birçok tarihi yapıtıyla birlikte o ihtişamlı geçmişini bizlere en iyi şekilde yansıtmaktadır. Ve bu tarihi yapıt ve bölgeler, İstanbul şehrini gezip görmek isteyen kişilerin de mutlaka uğramış oldukları kısımlar olarak bilinmekte.

Biz de sizin için İstanbul tarihi yarımadada gezebileceğiniz bazı önemli kısımları bir araya getirdik ve buraların da içerisinde bulundurduğu bir liste oluşturduk. Genel itibariyle tarihi yapıtların ağırlıkta olduğu bu bölge, İstanbul’da bulunan her tatilcinin mutlaka gezip gördüğü yerlerdir. Şimdi dilerseniz, sizlere tüm bu güzel kısımları tanıtmak istiyor ve içeriğimizin detay kısmına geçiş yapıyoruz.

Tarihi Yarımada Gezilecek Yerler

 

Topkapı Sarayı

Topkapı Sarayı
Topkapı Sarayı

Fatih Sultan Mehmet tarafından 1478 yılında inşa ettirilen ve Osmanlı Devleti’nin son dönemlerine kadar kullanılan Topkapı Sarayı, İstanbul’un Fatih ilçesinde bulunuyor. Tam 400 yıl boyunca Osmanlı Devleti’nin idare merkezi olan bu sarayda, padişahlar da dahil olmak üzere bir zamanlar 4 bin civarı insan yaşamıştır. Bu, sadece dönemsel olarak yaşayan insanların sayısı olmakla birlikte, zamanında bu sarayın ne kadar kalabalık bir yer olduğunu daha net anlayabiliyoruz.

Sarayın biz müzeye çevrilmesi ise Mustafa Kemal Atatürk’ün kararıyla olmuş ve Topkapı Sarayı, 3 Nisan 1924 yılında çıkartılan yasayla birlikte o dönemden sonra artık müze olarak ziyaret edilmeye başlanmıştır. Siz de Topkapı Sarayı’na giderek burada yer alan Enderun Mektebi, Devşirme Alanı, Harem, Kutsal Emanetler Dairesi ve Has Oda gibi kısımları görüp, ayrıca tüm bu kısımlarda bulunan binlerce farklı tarihi Osmanlı eserlerini de inceleme fırsatı yakalayacaksınız.

 

Aya İrini Kilisesi

Aya İrini Klisesi
Aya İrini Klisesi

İstanbul Tarihi Yarımada gezilecek yerler listemize dahil etmek istediğimiz ve Topkapı Sarayı’nın tam da içerisinde yer alıyor olan Aya İrini Kilisesi, günümüzde ise bir müze olarak kullanılmaktadır. Kelime anlamı Kutsal Barış olan Aya İrini, çok eski dönemlerde hüküm sürmüş olan Bizans İmparatoru Konstantin tarafından yaptırılmıştır. Jupiter Tağınağı’nın yerine yaptırılmış olan bu kilisenin adının birçok farklı efsane ve hikayeyle de anıldığını belirtmek isteriz. Nike İsyanı olarak bilinen en büyük Bizans ayaklanmalarından birinde yıkılan Aya İrini Kilisesi, daha sonrasında tekrardan yapılmış ve ibadete açılmıştır. İstanbul’un Osmanlı Devleti’ne geçmesiyle birlikte birçok yapısal değere sahip çıkan Fatih Sultan Mehmet, bu kiliseyi ise Topkapı Sarayı’nın bir cephesi olarak kullanmıştır. Siz de İstanbul’un en önemli tarihi yapıtları arasında gösterilen bu kiliseyi gezip görebilirsiniz.

 

Ayasofya

Ayasofya Müzesi
Ayasofya Müzesi

Tarihi yarımada ve hatta İstanbul’da gezilecek tarihi yerler arasında gösterilen ve her yıl milyonlarca kişinin ziyaret ettiği Ayasofya, Fatih ilçesinde yer alıyor. İsmi Kutsal Bilgelik anlamına gelen bu yapıt, sadece bizim için değil, diğer birçok farklı ülkeye mensup kişiler için de oldukça büyük bir öneme sahip. Daha çok pembe renk tonlarında olan Ayasofya, aynı zamanda dünyanın ilk katedrali olma özelliğine de sahiptir.

Tam bin yılı aşkın süredir var olan ve önemini hiçbir şekilde kaybetmemiş olan bu yapıt, kesinlikle gezip görmeniz için sizlere de tavsiye edilir. İlk olarak kilise olarak kullanılan Ayasofya, Osmanlı’ya geçtikten sonra camiye dönüştürülmüş ve Cumhuriyet’in il yıllarında müze olarak ziyaret edilmeye başlanmıştı. Ve burası, 2020 yılı itibariyle tekrardan cami olarak ibadete açılmış ve günümüzde ise hem bir ibadethane, hem de müze olarak ziyaret edilmektedir.

 

Gülhane Parkı

Gülhane Parkı
Gülhane Parkı

Osmanı Dönemi’nde Topkapı Sarayı’nın bir bahçesi olarak kullanılan Gülhane Parkı, günümüzde ise başlı başına ziyaret edilip gezilebilen bir yerdir. İstanbul gezilecek yerler arasında ayrı bir öneme sahip olan bu park, tamamen ücretsiz bir şekilde gezilebilmektedir. Bu güzel parkta yürüyüş yaptığınız esnada geçmiş tarihimizin o mazi dolu yıllarına doğru adeta bir yolculuğa çıkacak ve kültür seviyenize katkı sağlamış olacaksınız. Yine bu park içerisinde yaptığınız yürüyüş esnasında etrafınızda birbirinden güzel ceviz ağaçların görecek ve “Ben Bir Ceviz Ağacıyım Gülhane Parkı’nda” sözlerini mırıldanmaya başlamanız içten bile olmayacak. Osmanlı Devleti’nin son asrına damga vurmuş olan Tanzimat Fermanı da yine bu parkta duyurulmuştur. Gülhane Hatt-ı Hümayunu adıyla duyurulan bu ferman, günümüz öğrencilerinin ders konularındaki en büyük gündemlerden biri olarak bilinir.

 

Yerebatan Sarnıcı

Yerebatan Sarnıcı
Yerebatan Sarnıcı

İstanbul gezilecek müzeler arasında en çok ziyaret edilenlerden biri olan Yerebatan Sarnıcı Giriş Ücreti, özellikle de yakın dönemlerde İBB tarafından restore edilmesiyle birlikte önceki yıllara oranla çok daha yoğun bir şekilde ziyaretçi ağırlamaktadır. Ayasofya’yı da yaptırmış olan kişi olarak bilinen İmparator Justiniaus, aynı zamanda Yerebatan Sarnıcı’nı da yaptırmış olan kişidir.

İlk dönemlerinde Bizans’ın su ihtiyacını karşılamak için var olan bu sarnıç, Osmanlı döneminde ise bir süre boyunca Topkapı Sarayı’nın bahçe sulaması için kullanılmış ve daha sonrasında kapısına kilit vurulmuştur. Kilitin vurulmasıyla birlikte unutulmaya yüz tutmasıyla birlikte o dönemin denizcileri tarafından bulunan Yerebatan Sarnıcı’nın Avrupa’da geniş yankı uyandırdığı da bilinmekte. Bu süreçten sonra iki defa restore işleminden geçen sarnıç, yine Cumhuriyet dönemiyle birlikte müzeye dönüştürülen bir diğer yapıt olarak bilinir. Sizler de şu an bu sarnıcı ziyaret ederek tarihi yarımada gezinize çok özel bir rota ekleyebilirsiniz.

 

Sultanahmet Meydanı

Sultan Ahmet Meydanı
Sultan Ahmet Meydanı

Ayasofya ve Sultan Ahmet Camii’nin tam ortasında yer alıyor diyebileceğimiz Sultanahmet Meydanı, İstanbul’un en canlı, yani kalabalık yerlerinden biri olarak bilinir. Elbette ki burası öyle boş ve büyük bir meydan olmamakla birlikte, burada bulunduğunuz süre boyunca birçok tarihi eser ve yapıtı da yerinde görüp inceleme fırsatı bulacaksınız.

Meydan içerisinde göreceğiniz Alman Çeşmesi, Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı’ya hediye edilmiş olan bir eserdir. Bu eserin hemen arka tarafında ise Sultan Ahmet’in türbesi bulunuyor. Yine, meydanda diğer birçok tarihi esere rastlayacağınız gibi At Meydanı, Yılanlı Sütun ve Dikilitaş ise bunlardan bazılarıdır. Daha sayamadığımız pek çok tarihi yapıta ve esere ev sahipliği yapmakta olan Sultanahmet Meydanı’nı, tarihi yarımada gezilecek yerler arasına mutlaka eklemenizi tavsiye ederiz.

 

Sultan Ahmet Camii

Sultan Ahmet Camii
Sultan Ahmet Camii

Sultanahmet Meydanı’nın Ayasofya’ya göre diğer bir ucunda yer alan Sultan Ahmet Camii, 1617 yılında yaptırılmıştır. Turistler tarafından Blue Mosque olarak da bilinen bu cami, toplamda 6 minareye ve çok ihtişamlı da bir görünüme sahip.

Yapıldığı dönemde saray ile halkı birleştirmesiyle birlikte oldukça da önemli bir değere sahip olan Sultan Ahmet Camii, oldukça kalabalık Cuma namazlarına da ev sahipliği yapmaktaydı. Siz de tarihi yarımada ve hatta Türkiye’de gezilecek tarihi yerler arasında olan Sultan Ahmet Camii’yi yerinde görüp inceleyebilirsiniz.

 

İstanbul Arkeoloji Müzesi

İstanbul Arkeoloji Müzesi
İstanbul Arkeoloji Müzesi

İstanbul gezilecek müzeler arasında gösterebileceğimiz İstanbul Arkeoloji Müzesi, tarihi yarımadada gezip görmenizi önerdiğimiz bir diğer yapıttır. Gülhane Parkı’nın hemen yanında bulunan bu müze, diğer yerler kadar ilgi görmese de kesinlikle ziyaret edilmesi gereken bir niteliğe sahiptir.

Müze-i Hümayun adıyla 1869 yılında Osman Hamdi Bey (Kaplumbağa Terbiyecisi tablosunu yapan kişi) tarafından kurulan bu müze, içerisinde binlerce eser bulunduruyor. Ve bu eserlerin her biri birbirinden önemli olmakla birlikte, bunları görüp incelemek, sizlere harika bir bilgi ve kültür deneyimi katacak. Müze gezip görmeyi seven okurlarımıza İstanbul Arkeoloji Müzesi’ni de tavsiye ederiz.

]]>
https://gezmeliyiz.com/istanbul-tarihi-yarimada-gezilecek-yerler/feed/ 0
Göreme Milli Parkı Giriş Ücreti, Nasıl Oluştu, Nerede 2025 https://gezmeliyiz.com/goreme-milli-parki-giris-ucreti-2024/ https://gezmeliyiz.com/goreme-milli-parki-giris-ucreti-2024/#respond Sun, 26 May 2024 21:13:40 +0000 https://gezmeliyiz.com/?p=1921 Göreme Milli ParkıKapadokya gezilecek yerler arasındaki Göreme Milli Parkı, nadiren rastlayabileceğiniz bir güzelliktir. Biz de 1985 yılı itibariyle UNESCO Dünya Miraslar Listesi’ne alınan ve Kapadokya bölgesinin mazisini...]]> Göreme Milli Parkı

Kapadokya gezilecek yerler arasındaki Göreme Milli Parkı, nadiren rastlayabileceğiniz bir güzelliktir. Biz de 1985 yılı itibariyle UNESCO Dünya Miraslar Listesi’ne alınan ve Kapadokya bölgesinin mazisini en güzel şekilde anlatan bu park hakkında sizlere bilgilendirmeler yapacağız. İşte, Göreme Milli Parkı hakkında bilgi. 

Göreme Milli Parkı 

Kapadokya’nın önemli bir turistlik bölgesi olan Göreme Milli Parkı, toplamda 40 kilometrelik bir alanı kaplıyor. Kapadokya’da tatil yapmak gibi bir planınız olacaksa da bu güzel parkı uzman bir rehber eşliğinde gezip görebilirsiniz. Buraya gelen tatilciler için milli park bölgesinde özel bir otopark olduğu bilgisini de sizlerle paylaşmak isteriz. 

Nevşehir il merkezi ile Ürgüp ve Avanos ilçelerinin tam ortasında yer alan Göreme Milli Parkı, her yıl ortalama olarak 1 milyon civarında yerli ve yabancı turisti ağırlıyor. Siz de bu milli parka geldiğinizde, burada tarihi ve doğal güzellikleri hep bir arada görüp inceleme fırsatı yakalayacaksınız.

Her biri sanki el işlemesi ile yapılmış gibi olan peri bacaları, yürümesi oldukça keyifli olan vadiler, tarihi yapılar ve diğer birçok doğal güzellik, Göreme Milli Parkı’nın en gezilip görülesi yerleri arasındadır. Göreme Milli Parkı gezilecek yerler arasında ise Göreme Açık Hava Müzesi, Zelve Ören Yeri, Ürgüp, Ortahisar, Uçhisar, Çavuşin ve Avcılar vardır. 

Göreme Milli Parkı
Göreme Milli Parkı

Tarih ve doğal güzellikler açısından emsal bölgelere nazaran çok daha dikkat çeken bir yer olan Göreme Milli Parkı, günümüzde ise koruma altına alınmış durumdadır. Devlet tarafından kesin sınırlamalar getirilen ve yerleşim yerine dahil edilmeyen bu bölge, eser ve doğal güzelliklerinin korunması amacıyla Kültür, Turizm ve Orman Bakanlıklarınca da ayrıca korunuyor.

Kapadokya ve Göreme gezilecek yerler turu yapan ziyaretçilerin mutlaka uğramak istedikleri bir yer olan bu park, çok sayıda kiliseye de ev sahipliği yapıyor. Göreme Milli Parkı’ndaki kiliseler hangileridir diye soracak olursanız, bunları şu şekilde sıralayabiliriz;

  • Elmalı Kilise
  • Tokatlı Kilise
  • Çarıklı Kilise
  • Yılanlı Kilise
  • Karanlık Kilise
  • Saklı Kilise
  • Sarnıç Kilisesi
  • El Nazar Kilisesi
  • Görkündere Kilisesi
  • Aynalı Kilise
  • Durmuş Kadir Kilisesi
  • Yusuf Koç Kilisesi
  • Yamanlı Kilise
  • Meryem Ana Kilisesi
  • Eğritaş kilisesi
Göreme Milli Parkı Gezilecek Yerler
Göreme Milli Parkı Gezilecek Yerler

Ayrıca yine bu park içerisinde manastır ile şapellerin de var olduğunu belirterek, onları da şu şekilde ayrıca sıralamak isteriz;

  • Kızlar ve Erkekler Manastırı
  • Azize Catherine Şapeli
  • Azize Barbara Şapeli
  • Aziz Basil Şapeli

Güzel bir gün batımı seyretmek isteyen tatilcilere ise yine bu bölgede bulunan Güvercinlik, Güllüdere, Bağlıdere, Kızılçukur ve Meskendir vadilerine gitmeyi tavsiye ederiz. Güneşin batışını ve akşam saatlerinin gelişini buralarda izlemek, sizlere güzel bir manzara sunmanın yanı sıra aynı zamanda ruhunuzu da rahatlatacaktır. 

Göreme Milli Parkı Nasıl Oluştu?

Ülkemizin tam da Orta Anadolu bölgesinde yer alan ve Erciyes ile Hasan Dağı arasındaki Göreme Milli Parkı, volkanik bir bölge statüsündedir. Oluşumu bundan tam 60 milyon yıl öncesine dayanıyor olan bu parkın zemini, çok eski yıllarda Göreme Vadisi’ne püsküren lavların katılaşıp şekillenmesiyle oluşmuştur. Bu lav kayalıklarını şekillendiren en büyük etken ise yağmur, sel ve rüzgarlar olarak sıralanabilir. 

Buradaki insan yaşamının ne zaman başladığını araştıracak olursak da bunun için Kalkolitik döneme kadar gidebiliriz. Bir dönemler manastır hayatıyla birlikte adeta tarih yazan bölgedeki insanlar, 4’üncü yüzyıldan başlayıp 13’üncü yüzyıla kadar geçen süre içerisinde buradaki kayalıkları oyarak kilise, şapel ve farklı yaşam alanları oluşturmuştur.

Göreme Milli Parkı Nasıl Oluştu
Göreme Milli Parkı Nasıl Oluştu

Burada Hristiyanlık dini henüz tam anlamıyla kabul edilmemişken bile bu dini yaşamak isteyen bazı kişilere gerekli özgürlükler sağlanabiliyordu. Bölgenin engebeli ve gizemli yapısı, herkesin kendi inancını özgürce yaşaması için onlara olanak sağlıyor, adeta diledikleri gibi gizli bir hayat sürmelerine yardımcı oluyordu. 

Göreme Milli Parkı nasıl oluştu sorusuna istinaden bu bölgenin genel yapısına şöyle bir göz attığımızda, burayı oluşturan coğrafyanın platolardan, yüksek tepelerden, vadilerden ve vadileri birbirinden ayıran yüksek rakımlı düzlüklerden oluştuğunu görmekteyiz. Tüm bu doğal güzelliklerin arsına tarihi mimarisiyle ön plana çıkan Bizans kiliseleri de eklenince, Göreme Milli Parkı’nın UNESCO Dünya Miraslar Listesi’ne girmesi kaçınılmaz olmuştur. 

Göreme Milli Parkı Hangi İlimizde ve Nasıl Gidilir?

Göreme Milli Parkı Nerede diye soracak olursanız, sizlere bu güzel bölgenin Nevşehir’e bağlı olan Göreme ilçesinde yer alıyor olduğunu belirtmek isteriz. Ve tatilcilerin buraya özel araçlarıyla gitmeleri durumunda, Nevşehir – Uçhisar yolunu takip etmeleri ve bu şekilde 20 dakikalık bir sürüş yapmaları gerekir. Ayrıca özel aracınızın olmaması veya tercih etmemeniz durumunda ise Göreme Milli Parkı’na gelmek için Kapadokya’nın hemen her bir yerleşim yerinden kalkan toplu taşımalara binebilirsiniz. 

Göreme Milli Parkı Giriş Ücreti 2024

Göreme Milli Parkı giriş ücreti 2024 yılı için 480 TL olarak belirlenmiştir. 18 yaş altı öğrenciler için ücretsizdir. Göreme Milli Parkında müzekart geçerlidir.

Göreme Milli Parkı Giriş – Çıkış Saatleri

Göreme Milli Parkı giriş ve çıkış saatleri, yaz ile kış sezonu tarifelerine göre değişiklik göstermektedir. Ve sezonluk olarak değişen ziyaret saatleri aşağıdaki gibidir;

Yaz Sezonu (Nisan – Ekim arasında)

  • Açılış Saati = 08:00
  • Kapanış Saatı = 19:00

Kış Sezonu (Kasım – Mart arasında)

  • Açılış Saati = 09:00
  • Kapanış Saatı = 17:00

]]> https://gezmeliyiz.com/goreme-milli-parki-giris-ucreti-2024/feed/ 0 Akdenizin Kılavuz Feneri: Gelidonya Feneri https://gezmeliyiz.com/gelidonya-feneri/ https://gezmeliyiz.com/gelidonya-feneri/#respond Mon, 06 May 2024 06:01:11 +0000 https://gezmeliyiz.com/?p=1356 Gelidonya Fenerine Nasıl GidilirAkdeniz Kılavuz Fenerlerinden biri olan Gelidonya Feneri, Türkiye kıyılarının en yüksek feneri olma ünvanını taşımaktadır. Kıyı Emniyet Genel Müdürlüğü verilerine göre, Gelidonya Feneri yüksekliği 237...]]> Gelidonya Fenerine Nasıl Gidilir

Akdeniz Kılavuz Fenerlerinden biri olan Gelidonya Feneri, Türkiye kıyılarının en yüksek feneri olma ünvanını taşımaktadır. Kıyı Emniyet Genel Müdürlüğü verilerine göre, Gelidonya Feneri yüksekliği 237 metre olmakla birlikte, bu fener kıyı şeritten 3 kilometre kadar iç kısma kurulmuştur. Ve Gelidonya Feneri, şu an üzerinde herhangi bir yerleşim olmayan 5 adet adanın hemen karşısında yer almaktadır. Gelidonya Feneri, Kıyı Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından koruma altına alınmıştır. Oldukça engebeli ve zorlu bir arazi üzerinden ulaşımı sağlanan bu fenerde ayrıca elektriklik de bulunmamaktadır. Elektrik olmadığı için fenerde ihtiyaç duyulan enerji, önce gaz lambası ve daha sonraları ise LPG ile sağlanmaya çalışıldı. Ancak her iki yöntemden de pek verim alınamamasından ötürü, Gelidonya Feneri’nin bazı kısımlarına güneş panelleri kuruldu ve bu sayede fener, kendi elektriğini üretir hale getirildi. 

Gelidonya Feneri Tarihi

İnşaatına 1934 yılında başlanan ve 1936 yılında da faaliyete geçirilen Gelidonya Feneri, o yıllardan itibaren denizcilere ışık vererek kendilerine ciddi anlamda katkı sağlamaktadır. Ve Demir ailesi, tam 77 yıl ve 3 kuşaktır bu fenerin bakımını üstleniyor. Günümüzde ise ulusal miras statüsünde olup, Kıyı Emniyet Genel Müdürlüğüne devredilmiştir. 

Gelidonya Feneri
Gelidonya Feneri

Gelidonya Fenerine Nasıl Gidilir?

İki farklı nokta üzerinden ulaşım sağlanan Gelidonya Fenerine, her iki ulaşım noktası üzerinden gidildiğinde de bir müddet yürüme süresi mevcuttur. Özel araçlarınızla gitseniz bile, fenerin yanına kadar gitmeniz mümkün olamayacağı için aracınızı uygun bir yere bırakarak yürümeniz gerekecektir. Az önce bahsettiğimiz ve sizi Gelidonya Feneri’ne götürecek olan güzergahlardan birinin adı Likya Yolu, uzunluğu 7 kilometre, diğerinin adı ise Adrasan Gelidonya Feneri Güzergahıdır ve bu güzergahın toplam uzunluğu ise 7 kilometredir. Her iki güzergahın da yaklaşık olarak %20’lik kısmını yürüyeceğiniz için yanınızda mutlaka yiyecek ve içecek olmalıdır. Çünkü her iki güzergahın da yürüyüş kısmında herhangi bir yiyecek ve içecek merkezi bulunmamaktadır. 

Gelidonya Feneri Nerede
Gelidonya Feneri Nerede

Gelidonya Feneri Nerede?

Gelidonya Feneri, Antalya ili sınırları içerisinde yer almaktadır. Gelidonya Feneri nerede diye bir soru yöneltecek olursanız net cevap olarak bu fenerin; Antalya’nın Kumluca ilçe sınırlarındaki Mavikent Taşlık Burnunda kurulu olduğunu söyleyebiliriz. 

]]>
https://gezmeliyiz.com/gelidonya-feneri/feed/ 0
Lut Gölü Nerede, Özellikleri Nedir? https://gezmeliyiz.com/lut-golu-nerede-ozellikleri-nedir/ https://gezmeliyiz.com/lut-golu-nerede-ozellikleri-nedir/#respond Thu, 02 May 2024 12:40:29 +0000 https://gezmeliyiz.com/?p=1547 Lut GölüTüm değerli okurlarımıza merhaba diyor ve bu içeriğimizde sizler için Lut Gölü tanıtımı yapacağımızın bilgisini vermek istiyoruz. Dünyanın bazı enlerini elinde bulunduran bu göl, sahip...]]> Lut Gölü

Tüm değerli okurlarımıza merhaba diyor ve bu içeriğimizde sizler için Lut Gölü tanıtımı yapacağımızın bilgisini vermek istiyoruz. Dünyanın bazı enlerini elinde bulunduran bu göl, sahip olduğu bazı özelliklerle kesinlikle gezilip görülesi bir yapıdadır. O halde Lut Gölü özellikleri ile birlikte, dilerseniz bu harika doğal oluşumu hep birlikte gezip tanıyalım.

Lut Gölü Özellikleri

Lut Gölü, deniz seviyesine göre en alçak konumda yer alan bir göldür. Bu özelliğiyle birlikte, sahip olduğu yüzde 30’luk tuz oranı değeriyle de yine dünyanın en tuzlu üçüncü gölü olarak bilinmekte. Ve bu tuz oranında hiçbir canlının yaşaması mümkün olmadığı için bu göl aynı zamanda Ölü Deniz olarak da adlandırılmakta. Çok eski yıllardan günümüze kadar uzanan süreçlerde ise burası, doğal tedavi merkezi olarak kullanılmıştır. Bunun sebebi ise gölün içerisinde bulunan zengin mineralli çamurdur. Ayrıca Lut Gölü’nün ismi birçok kutsal kitapta geçmekte, o kutsal kitaplara mensup olan kişiler tarafından da “kutsal göl” olarak tanımlanmaktadır.

Lut Gölü Neden Kırmızı

Lut Gölü Neden Kırmızı
Lut Gölü Neden Kırmızı

Lut Gölü veya bir diğer adıyla Ölü Deniz, 2021 yılında kırmızı renge bürünmüş ve bu durum, herkes tarafından merak konusu olmuştur. Peki, Lut Gölü Neden Kırmızı renge dönüştü?

Bu gölün renginin belirli bir süreliğine kırmızıya dönüşmesi, dünyanın önde gelen gazetelerince de yazılmıştır. Ancak gölden su örneklerinin alınıp incelenmesine rağmen, renginin neden kırmızıya döndüğüne dair net bir açıklama yapılamadı. Ancak uzmanlar tarafından yapılan tahminler, Lut Gölü’nün renginin kırmızıya dönme nedeninin su kaynağında artış gösteren demir – oksit seviyesi artışından kaynaklanabileceği yönündeydi.

Lut Gölü Hakkında Bilgi

Lut Gölü, net konumu itibariyle deniz seviyesinden tam 422 metre daha alçak bir bölgede bulunuyor. Gölün alanı ise 600 kilometrekarelik büyükçe bir alanı kaplamaktadır. Lut Gölü’nün ortalama derinliği 146 metre ve en derin noktası ise 376 metre olarak ölçülmüştür. Tuz oranının yıl içerisinde yüzde 28 ile yüzde 33 oranları arasında seyretmesi ise burayı dünyanın en tuzlu üçüncü gölü yapıyor diye bahsetmiştik.

Bu göl, şarta nehrinden besleniyor ve yine bu nehir vasıtasıyla göle taşınan maddeler, yüksek buharlaşma oranı altında tuza dönüşüyorlar. Ve bu da Lut Gölü’nün tuzlu yapıda olmasındaki en büyük etken olarak bilinmekte. Göl bölgesinin önemi, gerek buradaki ve çevredeki yerel halk ve gerekse de bazı kutsal kitaplar tarafından fazlasıyla benimsenmiştir.

Lut Gölü’nü bu denli önemli yapan etkenlerin başında ise yüksek tuz oranı sayesinde gölün yüzeyinde çok kolay bir şekilde durulabiliyor olunmasıdır. Göl tabanındaki çamur ise birçok farklı hastalıkta şifa niyetine kullanılmış ve etkisini de ciddi oranda göstermiştir. Hatta yakın bölgede yer alan birçok kozmetik firması, Lut Gölü’nün suyunu ve çamurunu, kendi üretmiş olduğu ilaçların yapımında kullanmaktadır.

Lut Gölü Nerede?

Lut Gölü Nerede
Lut Gölü Nerede

Bir diğer adıyla Ölü Deniz olarak da bilinen Lut Gölü; günümüzde İsrail, Filistin ve Ürdün ülke sınırları içerisine yer almaktadır. Göl, konum olarak İsrail ve Filistin’in doğusunda, Kızıldeniz’in kuzeyinde ve Ürdün’ün ise batı tarafında bulunuyor. Eğer bir Türk vatandaşı olarak Lut Gölü’ne seyahat etmek istiyor ve bu seyahati İsrail tarafından yapacak olursanız, İsrail Vizesi almanız gerekecektir. Ancak yine aynı göle bir Türk vatandaşı olarak ziyaret etmek, fakat bu defa Ürdün üzerinden giriş yapmak isterseniz de herhangi bir vize almanız gerekmeden, sadece kimlik kartınızla giriş yapabilirsiniz.

Lut Gölüne nasıl gidilir diye soracak olursanız ve Ürdün üzerinden bir yol haritası çizecek olursak; İlk olarak başkent Amman’a ulaşmanız ve oradan da yaklaşık 45 dakikalık bir araç yolculuğu ile göle doğru hareket etmeniz gerekmektedir. Bu konuda işiniz gerçekten de çok kolay olacak çünkü başkent Amman’dan Lut Gölü’ne sürekli olarak seferler düzenleniyor.

Lut Gölü Hikayesi

Gölün adı Lut Peygamber’den gelmektedir. Bu bölgede önceden, Hazreti Lut’un kavmi olarak bilinen bir topluluk yaşıyordu. Ve yine bu toplulukların yaşam sürdüğü Sodom ve Gomore şehirleri, eski dini kitaplara göre buraların en günahkar iki kentiydi. Hatta Lut Peygamber ise oldukça büyük günahkarlıkları bulunan bu toplulukları düzeltmek ve bu günahlarına bir son verdirmek için gönderilmişti. İslam kitabı Kuran-ı Kerim’de ise bu topluluğun M.Ö. 1900’lü yıllara kadar varlığını sürdürdüğü ve halkının eşcinsel eğilimlerinin olması vesilesiyle helak edildiği yazmaktadır.

Arkeologlar ise bu bölgeyi incelediklerinde burada büyük bir volkanik patlama, toprak kayması ve deprem olabileceğine dair birtakım sonuçlara varmıştır. Ancak yine uzman kişiler tartından yapılan tahminler, bölgede çok büyük bir deprem olduğu ve bu depremin de kutsal kitaplar tarafından taş yağmuru şeklinde yorumlandığı yönündedir.

Lut Gölü Giriş Ücreti 2024

Lut Gölü Giriş Ücreti 2024 yılı için her bir kişi için 20 dinar olarak belirlenmiştir. Ayrıca göl çevresinde birbirinden güzel kafe ve restoranlar da bulunmaktadır. Bu mekanlara ise hesap ücretine ek olarak, yine her bir kişi için 20 dinar giriş ücreti talep ediliyor.

]]>
https://gezmeliyiz.com/lut-golu-nerede-ozellikleri-nedir/feed/ 0
Mardin Gezilecek Yerler | 2025 Tam Liste https://gezmeliyiz.com/mardin-gezilecek-yerler/ https://gezmeliyiz.com/mardin-gezilecek-yerler/#respond Tue, 30 Apr 2024 23:17:13 +0000 https://gezmeliyiz.com/?p=1362 Mardin SokaklarıÜlkemizin en güzel ve tarihi bakımından en önemli şehirleri arasında yer alan Mardin’i tanımak ister misiniz? Ülkemizin en kalabalık 26. Şehri olan ve Güneydoğu Anadolu...]]> Mardin Sokakları

Ülkemizin en güzel ve tarihi bakımından en önemli şehirleri arasında yer alan Mardin’i tanımak ister misiniz? Ülkemizin en kalabalık 26. Şehri olan ve Güneydoğu Anadolu bölgemizde yer alan Mardin ili, 790 bin kişilik nüfusa sahiptir. Adeta bir açık hava müzesini andıran bu il, Fırat ve Dicle nehirleri ile adeta süslenmekte olup, Mezopotamya’nın en değerli bölgelerinden biridir.

Mardin ilinin kuruluşu, Milattan Önce 4500 yıllarına dayanmakla birlikte, o yıllardan günümüze dek birçok farklı medeniyetin egemenliğine girmiştir. Şu an bu harika şehrin sokaklarında gezerken bile, geçmiş medeniyetlere dair birçok ize rastlamak mümkün.

Tarihi camileri, kiliseleri, medreseleri, kaleleri ve tarihi evleriyle, Mardin gezilecek yerler listesi yapmak istediğimizde biliyoruz ki bu liste epey bir uzun olacak. Eğer bu şehre ait tüm doğal ve tarihi güzellikleri gezip görmek istiyorsanız, ortalama bir haftalık sürenizi ayırmanız gerekecektir. Ve biz de sizlere tavsiye niteliği taşıyan bu içeriğimizi hazırladık ve Mardin gezilecek yerler hakkında bilgiler topladık. Dilerseniz, Mardin’de nerelere gidilir sorusuna yanıt olacak olan içeriğimize şöyle bir göz atalım… 

Mardin Gezilecek Yerler

Mardin Kalesi

Mardin Kalesi Tarihi
Mardin Kalesi Tarihi

Mardin gezilecek yerler konusu açıldığında, adeta ben buradayım dercesine listenin ilk sırasına oturan ve şehrin en önemli sembollerinden biri olan yerin adıdır Mardin Kalesi. Çok eski zamanlarda hastalara şifa olduğu düşünülen bu kalede, dönemin en önemli isimlerinden biri olan ve güneşe tapmasıyla bilinen Şeyh Buhari de konaklamıştır.

Kralın Mardin Kalesinde konaklama amacı da yine şifa bulmak olmuş, gerçekten de şifa bulduğunu görünce buraya hasır yaptırarak tam 12 yıl boyunca Mardin Kalesinde ikamet etmiştir. Direkt olarak tarihin bizzat kendisine hitap eden Mardin Kalesi, geçmişten bu yana Subari, Sümer, Babil, Mitaniler, Asur, Hamdaniler, Selçuklular, Artuklu, Karakoyunlu, Pers, Roma, Bizans, Emevi, Abbasi, Akkoyunlu, Safaviler, Osmanlı Devleti’nin hakimiyeti altına girmiştir. 

Elbette ki Mardin Kalesini daha çok uzun bir şekilde anlatır, önemini ve tarihi yapısını anlatmakla bitiremeyiz ancak, buraya ait diğer önemli kısımları da bizzat gidip de görmenizi isteriz. Mardin Kalesine girişler tamamen ücretsizdir. 

Midyat Saat Kulesi

Mardin Saat Kulesi
Mardin Saat Kulesi

Midyat taşından inşa edilen, 8 metre uzunluğa sahip olan ve 9 metrekarelik bir alana kurulan Midyat Saat Kulesi, Mardin şehrinin bir diğer önemli sembolüdür. Aynı zamanda Midyat ilçesinin de önemli bir değeri haline gelen bu saat kulesi, 2015 yılında yaşanan bazı terör olayları sebebiyle zarar görmüş ancak kısa süre içerisinde tekrardan restore edilmiştir.

Şimdi ise buraya gelen herkesin önünde fotoğraf çekindiği yer olan Midyat Saat Kulesini siz de çok sevecek ve burada güzel bir fotoğraf çekinmek isteyeceksiniz. Bu saat kulesinin etrafında ise şarap ve baharat başta olmak üzere, birçok farklı ürünün satıldığı dükkanları da gezebilirsiniz. Ve Midyat Saat Kulesini ziyaret etmek, önünde fotoğraf çekinmek vs için hiçbir ücret ödemenize gerek yoktur.

Mardin Sokakları

Mardin Sokakları
Mardin Sokakları

Şimdi de örneğine çok az rastlayacağımız bir başlık atmak istiyoruz. Çok az rastlayacağımız diyoruz çünkü başka hangi şehrin, “sokaklarını gezmelisiniz” şeklinde bir önerisi olabilir ki? Ancak Mardin şehri, gezilip görülecek yerler listesine sadece sokaklarıyla katılabilecek potansiyele sahiptir. Çünkü Mardin sokaklarını gezdiğinizde muazzam güzleliklerle karşılaşacak, adeta köklü tarih içinde kaybolacaksınız. 

Tarihi Mardin Evleri

Tarihi Mardin Evleri
Tarihi Mardin Evleri

Görsel Kaynak: mardin.gov.tr

Gezip gördüğünüzde size tarihi en dolu şekilde yaşatacak olan Mardin Evleri, hepsine de toplu şekilde şöyle bir uzaktan bakıldığında adeta Orta Çağ dönemlerini hissettirmektedir. Ve bu evlerin yapısında kullanılan taşlar, dış ortamın sıcaklığını hiçbir şekilde evin içerisine aktarmaz ve en sıcak yaz aylarında bile içerinin daima serin olmasını sağlar. Mazı Dağı eteklerine konumlandırılmış olan Tarihi Mardin Evleri, arasında yürüdüğünüzde size adeta bir labirent içinde yürüyor hissiyatı yaşatır. Bu evlerin arasında bulunan ağaçlar, bölgeye kazandırmış olduğu yeşil görünüm ile adeta farklı bir hava katmaktadır. Eğer Mardin’de gezilecek yerler nereler diye soracak olursanız, görsel kalitesi oldukça yüksek olan bir tablodan farksızdır diye nitelendirebileceğimiz Mardin Evlerini kesinlikle tavsiye ederiz. 

Sakıp Sabancı Mardin Kent Müzesi

Sakıp Sabancı Mardin Kent Müzesi
Sakıp Sabancı Mardin Kent Müzesi

Mardin gezilecek yerler listemize şimdi de müzelerle devam edelim. Esas olarak 2. Abdülhamit Döneminde yaptırılan ve 1889 yılında da Süvari Kışlası olarak kullanılan müze, Sabancı Vakfi tarafından 2007 yılında restorasyona alınmış ve 2009 yılında da hizmete açılmıştır. Günümüzde, Sakıp Sabancı Kent Müzesi ve Dilek Sabancı Sanat Galesi olarak kullanılan mekanda; Mardin kültürünü tarihini yansıtan eşyaları, birbirinden güzel fotoğrafları, resimleri, ebru ve güncel el sanatlarını sergilenmektedir. Sakıp Sabancı Mardin Kent Müzesi giriş saatleri sabah 08:30 ile akşam 17:30 arasıdır. Sakıp Sabancı Mardin Kent Müzesi giriş ücreti ise tam bilet 15 TL ve indirimli bilet 10 TL şeklindedir. 

Mardin Müzesi

Mardin Müzesi
Mardin Müzesi

Patrikhane olarak kullanılmak amacıyla 1895 yılında yaptırılan bina, 1988 yılında Kültür Bakanlığı tarafından restore edilmiş ve 1995 yılında da müze olarak hizmete açılmıştır. Üç ayrı sergi odası bulunan Mardin Müzesi, bu kısımların yanı sıra çocuk ve yetişkinler için eğlenceli etkinliklerin düzenlendiği alanlara da sahiptir. Ayrıca kütüphane ve sanat galerisini de mutlaka gezmenizi tavsiye ettiğimiz bu müzede, eğlenirken öğrenecek ve çok güzel bir deneyim yaşamış olacaksınız. 

Mardin Midyat Kent Müzesi

Mardin Midyat Kent Müzesi
Mardin Midyat Kent Müzesi

Midyat Belediyesi tarafından hizmete açılan ve eski yıllarda ise Han olarak kullanılan Mardin Midyat Kent Müzesi, ilk olarak bir mağara içerisine kurulmuştur. Ve ayrıca eski bir dükkan olan bu Han’da fazla sayıda dükkan da bulunmakta. İçerisi restore edilip müze haline dönüştürülürken, dizayn ve ambiyansının bozulmamasına çok önem verilmiştir. Müze içerisine Sümer, Akad, Mittani, Hitit, Asur, İskit, Babil, Pers, Roma, Bizans, Arap, Selçuklu, Artuklu ve Osmanlı Dönemine ait birçok eseri canlı bir şekilde görebileceksiniz. Ve burası her ne kadar müze olarak kullanılıyor olsa bile, Mardin’e ait olan ürün ve eşyaların satılması için bazı kısımları esnaflara verilmiştir. Sabah 10:00 ile akşam 17:00 saatleri arasında ziyaret edebileceğiniz Mardin Midyat Kent Müzesi giriş ücreti ise sabit olarak 12,5 TL şeklindedir. 

Mardin Cumhuriyet Meydanı

Mardin şehrinin gezilecek yerlerini teker teker ziyaret ettiğinizde, yolunuz mutlaka Cumhuriyet Meydanına da düşecektir. Bu harika meydanın aile çay bahçesinde otururken bir yandan içeceğinizi yudumlayacak ve bir yandan da birbirinden güzel yerlerin seyrine dalabileceksiniz. 

Mardin Beyazsu

Mardin Beyazsu
Mardin Beyazsu

Mardin ilinin önemli bir nimeti olarak nitelendirilen Beyazsu, Midyat – Nusaybin yolunun 25’inci kilometresi üzerinde yer alıyor. Genel itibariyle kurak bir bitki örtüsüne sahip olan Mardin’de adeta bir vaha gibi görünen ve kavak ile söğüt ağaçlarının güzelliğiyle donatılmış Beyazsu, aynı zamanda şehrin su ihtiyacını da karşılıyor. Güzel ve huzurlu bir tatil için Beyazsu’ya gidebilir, burada yetiştirilen alabalıkları öğlen veya akşam yemeğinizde tadabilirsiniz. Ahşap çardaklara oturduğunuzda ayaklarınız oldukça serin olan sulara değecek ve özellikle de yazın sıcağında geldiyseniz, bundan büyük keyif duyacaksınız. 

Gurs Vadisi

Gurs Vadisi
Gurs Vadisi

Mardin’in doğal güzellikleri arasında belirgin bir özelliği bulunan Gurs Vadisi, birbirinden güzel şelaleleri ile dikkat çekmektedir. Mardin’in gezilecek doğal güzlelikleri arasında olan Gurs Vadisini görmenizi gerçekten de tavsiye ederiz. Ayrıca şehir merkezinden de %30 oranında daha serin olan Gurs Vadisi, şehrin sıcağından bunalan kişilerin bir numaralı varış merkezi haline gelmiş durumda. Bu vadi, günümüzde her ne kadar bahçe olarak tanımlansa da vadi sınırları içinde tam 12 farklı köy mevcuttur. 

Turabdin Platosu

Turabdin Platosu
Turabdin Platosu

Mardin’in kesinlikle görülmesi gereken yerleri arasında olan Turabdin Platosu, günümüzden yüzyıllar önce keşişler yurdu olarak kullanılmıştır. Kalker platosu olarak tanımlanan bölge, Yukarı Mezopotamda bölgesinde yer alıyor. Mardin merkeze yaklaşık olarak 30 kilometre uzaklıkla olan bölge, arka tarafını Anadolu Dağlarına yaslamış ve yönünü de Mezopotamya Ovası’na dönmüştür. Ve Turabdin Platosunda çok sayıda köy bulunur. 

Gümüşova Mağarası

Özlelikle de Bizans Dönemi’nde kullanıldığı bilenen Gümüşova Mağarası, bu sebepten ötürü olsa gerek ki Bizans’a ait birçok değerli kalıntıya sahiptir. Mardin Mazdağı’na yaklaş 30 kilometre uzaklıkta olan bu bölgeyi görmenizi kesinlikle tavsiye ederiz. 

Emir Hamamı

Şimdi Mardin Şehrine gidip de oradaki hamamları ziyaret etmemek olmaz diye düşünüyoruz. İşte en çok da bu sebepten ötürü sizlere tavsiye ettiğimiz hamamlardan biri olan Emir Hamamı ile ruhunuzu dinlendirmiş olacaksınız. Bu hamam sayesinde vücut kaslarınız yumuşayacak ve adeta yeniden doğmuş gibi olacaksınız. Aynı zamanda hamam içerisinde sauna, masaj, köpük masajı, kese ve aklınıza gelebilecek birçok konuda sağlanan hizmetler de mevcuttur. Emir Hamamı giriş ücreti kişi başı 50 TL ve ekstra olarak hizmet alınması durumunda ise hizmete göre artış göstermektedir. 

]]>
https://gezmeliyiz.com/mardin-gezilecek-yerler/feed/ 0