Doğal ve tarihi açıdan ülkemizdeki en büyük değerlere sahip olan Antalya Müzesi, bu alanda dünyanın sayılı yapıtlarından biridir. Müze içerisinde Paleolitik Çağdan bu yana günümüze dek uzanan eserler sergilenmektedir. Büyük bir titizlikle gün yüzüne çıkarılmış olan Antalya Müzesi eserleri, genel itibariyle Likya, Pamfilya, Kilikya ve Pisidiya yerleşim yerlerinde yapılan kazılarda bulunmuştur. Bu güzel müzeyi ziyaret ettiğinizde, Antalya bölgesine ait köklü tarihi geçmişin neredeyse tümünü net bir şekilde inceleyip gözlemleyebilirsiniz.
Süleyman Fikri Erten tarafından 922 yılında kurulmuş olan Antalya Müzesi, ilk olarak Kaleiçi Alaaddin Camii’nde sergiye açılmıştır. Kurulduğu zamandan 1937 yılına kadar yine burada varlığını devam ettiren müze, o yıldan sonra Yivli Minare Külliyesi’ne taşınmıştır. Ve yine uzun bir süre boyunca burada sergilenen Antalya Müzesi tarihi eserleri son bir kez daha yer değiştirmiş, 1972 yılı itibariyle de şu anki müze binasına taşınmıştır.
Ayrıca Antalya Müzesi’nin 1988 yılında Avrupa Konseyi Özel Ödülü’nü almış olduğu bilgisini de sizlerle paylaşmak isteriz. Müzenin genel yapısına baktığımızda ise toplam 13 farklı sergi salonu ve bir de bahçe sergisinden oluştuğunu görmekteyiz. Bu kısımlardaki sergilerde yer alan Antalya Müzesi arkeolojik eserleri, yerli ve yabancı bilim insanları tarafından gerçekleştirilen arkeolojik kazılar ile birlikte bulunmuş ve uzman kişiler tarafından özenli bir şekilde toplanarak müze içerisine taşınmıştır.
Antalya Müzesi
Şimdi de Antalya Müzesi içerisinde yer alan sergi salonlarından kısaca bahsetmek isteriz.
Doğa Tarihi ve Prehistorya Salonu
I. Jeolojik zamandan başlayıp IV. Jeolojik zaman sonuna kadarki aralıkta yaşamış olan canı fosillerinin yer aldığı salondur. Ayrıca yine Doğa Tarihi ve Prehistorya Salonu’nda bu dönemlere ait fosillerin yanı sıra Alt Paleolitik, Neolitik, Kalkolitik ve İlk Tunç dönemlerine ait olan Karain, Hacılar, Bademağacı ve Karataş – Semayük kazıları esnasında çıkarılmış olan eserler de sergilenmekte.
Seramik Salonu
M.Ö. 10’uncu yüzyıl Geometrik Çağı ile M.S. 13’üncü yüzyıl Bizans Çağı aralığındaki seramik yapımının kronolojik bir şekilde gösterildiği salondur. Ve Seramik Salonu’nda sergilenen eserlerin tümü, Antalya bölgesinin farklı yerlerinde gerçekleştirilen kazı çalışmalarında bulunmuştur.
Bölge Kazıları Salonu
Antalya Müzesi’ne ait olan tam 26 farklı kazı bölgesi mevcuttur. Ve bu kazılar üniversiteler ile farklı birimlerden gelen kişilerce gerçekleştirilmekte olup, müzenin Bölge Kazıları Salonu’nda sergilenmektedir.
İmparatorlar ve İmparatoriçeler Salonu
Bu salonda, M.S. yaşamış olan 2 ve 3’üncü yüzyıl imparatorlarının ve İmparatoriçlerin heykelleri yer alıyor. Bunlar ise Roma İmparatorları, Traian, Hadrian ve Septimius Severus’a ait heykellerdir.
Tanrılar ve Tanrıçalar Salonu
Perge kazılarında bulunmuş olan ve Helenistik döneme ait orijinal eserlerinin 2 ile 3’üncü yüzyıl kopyaları olan tanrı heykelleri, bu salonda sergileniyor.
Mozaik Salonu
Pamfilya Seleukeiası’nın agorasında bulunan “Filozoflar Mozaiği” ve Bordürler antik döneminin en ünlü matematikçileri, hatipleri ve filozoflarına ait eserler de Mozaik Salonu’nda sergileniyor.
Mermer Portreler Salonu
Bu salonda, M.S. 2’inci yüzyıl Roma Dönemine ait olan kadın ve erkek başı heykelleri sergilenmektedir.
Perge Tiyatrosu Salonu
Bu salona girerek inceleyeceğiniz eserlerin tümü, Perge Tiyatro sahnesi önünde yapılan kazı çalışmaları sonucunda gün yüzüne çıkarılmıştır. Sahne, bir deprem sonucu yılınmış ve bu da o eserlerin günümüzde kırık bir şekilde çıkarılmasına neden olmuştur. Kırık halde bulunan o eserler, iki yılı aşkın süredir gerçekleştirilen restorasyon çalışmaları ile birlikte olabildiğince birleştirilerek müzeye taşınmıştır.
Lahitler Salonu
Büyük bir yapıda olan lahit salonu odasının giriş kısmında karşımıza ilk olarak farklı tip ve boyutlardaki lahitler çıkıyor. Bu lahitler, Perge nekropolünden getirilmiştir. Lahitlerin geçmişi ise M.S. 2 ve 3’üncü yüzyıllara dayanıyor. Yine bu salon içerisinde Patara toprak altı oyugu mezarlarına ait örnekler de mevcuttur.
Sualtı – Küçük Buluntu – İkona – Sikke Salonu
Bu salonda ise bölgesel şehir sikkeleri sergilenmekte ve sikke basım tarihi anlatılmaktadır. Salon içerisindeki sikkeler kronolojik bir sıraya göre sergilenmekte olup, bu sıra Arkaik, Klasik, Helenistik, Roma, Bizans, Avrupa, Beylik ve Osmanlı dönemi şeklindedir.
Ayrıca yine bu salon içerisinde sualtı eserleri, küçük heykeller, takılar, defineler ve bullar da yer alıyor. 19’uncu yüzyıl ikonları ve Aziz Nicholas’a ait bazı kemik örneklerinin de yine Sualtı – Küçük Buluntu – İkona – Sikke Salonu’nda sergilendiğini belirtmek isteriz.
Antalya Müzesi Eserleri
Antalya Müzesi’ne ait eserlerin bir kısmını şu şekilde sıralayabiliriz:
Buhurdanlık
Üzerindeki figürler itibariyle Hz. Meryem’in hayatını anlattığı düşünülen Buhurdanlık, Antalya Müzesi eserleri arasında en gözde olanlarından bir tanesidir.
Berenice Vazosu
Kabartmalı Oinochoe formlu bir şarap kabı olan Berenice Vazosu, Ksanthos Antik Kenti bölgesinde yapılan kazılar sonucunda ortaya çıkmıştır. Üzerinde bir de kadın figürünün yer aldığı bu eserin, M.Ö 246 ile 222 yılları arasında yapıldığı düşünülüyor.
Tanrıça Artemis ve Burçlar
Perge Antik Kenti bölgesinde bulunan bu eser, hafif disk formu görünümüne sahiptir. Toplam 12 bölmeye ayrılan bir bant bu diski çevrelemekte ve bu bölümler, burçları sembolize etmektedir.
Caracalla Heykeli
Saltanat mücadelesine girerek kardeşi Geta’yı annesinin kucağında öldüren Caracalla, bu olayı hafifletmek ve itibarını korumak için askerlere daha fazla ücret alacakları yönünde sözler vermiştir.
Ancak bu sözün ardından, öldürdüğü kardeşi Geta’ya yakınlığı ile bilinen ve aralarında senato üyelerinin de bulunduğu tam 20 bini aşkın kişiyi de öldürmesiyle birlikte, artık kendisinin ciddi bir cezaya çarptırılması istenir. Bu ceza ise o dönemlerinin meşhur cezalarından biri olan “Damnatio Memoriae” olacaktır.
Yani, hafızalardan silinme cezası. Bu cezanın ardından Caracalla’nın tüm heykelleri yıkılmış, büstleri parçalanmış ve yazılı kaynaklardan da ismi silinmiştir. Antalya Müzesi’nde sergilenen bu heykel ise İmparator Caracalla’ya ait olan ve günümüze bütün haliyle ulaşmış tek eserdir.
Dans Eden Kadın Heykeli
İki farklı renkte mermer kullanılarak yapılan bu heykelin ten kısmı beyaz, kıyafet ve saç kısmı ise siyah mermerden oluşuyor. Malzeme, işçilik ve üslup bakımından değerlendirildiğinde, Dans Eden Kadın Heykeli’nin son derece üst düzey bir eser olduğunu söyleyebiliriz.
Günümüze neredeyse tek parça halinde gelmiş olan bu heykel, demir ile de desteklenmiş olup, aynı zamanda hareket edebilir bir yapıya sahipti. Heykelin yapılış tarihi ise M.S. 2’inci yüzyıl Roma dönemi olarak bilinmekte.
Dionysiak Lahdi
İnceleyenleri adeta büyüleyen bu muhteşem eser, M.S. 3’yüzyıl zamanlarına aittir. Üzerinde çok fazla figürün yer aldığı Dionysiak Lahdi, Hindistan’a gitmek için Trakya’dan geçmek isteyen Tanrı Dionysos’un Kral Lykourgos tarafından engellenmesi anlatılıyor.
Kurban Sahnesi Frizi
Perge Tiyatrosu’nda bulunan bu eser üzerinde ise tanrıça Tykhe’nin taht üzerinde oturuşu simgelenmiştir. Heykelde, tanrıçanın sağ elinde Perge Artemisi ve sol elinde ise bereket boynuzu olduğu görülmekte.
Antalya Müzesi Nerede?
Türkiye’nin en büyük müzeleri arasında olan Antalya Müzesi, Akdeniz bölgemizdeki Antalya şehrinin Muratpaşa ilçesinde yer alıyor.
Antalya Müzesi Giriş Ücreti 2024
Antalya Müzesi giriş ücreti 2024 yılı fiyat tarifesi, her bir ziyaretçi için 90 TL olarak belirlenmiştir. Ancak bir Müzekart sahibi olarak hem Antalya Müzesini, hem de ülkemizdeki diğer birçok farklı müzeyi, tamamen ücretsiz bir şekilde gezip görebilirsiniz. Müzekart çıkarma ücreti 60TL‘dir.
Antalya Müzesi Ziyaret Saatleri
Haftanın her günü açık olan Antalya Müzesi ziyaret saatleri şu şekildedir;
Açılış Saati = 08:30
Kapanış Saati = 20:00
Antalya Müzesi gezinizi tamamladıktan sonra, Antalya Akvaryum ‘u mutlaka ziyaret etmenizi öneriyoruz!